Almanya’da enflasyon sene başından bu yana ilk kez yükseldi: Almanya'da neler oluyor?

Okuma Süresi: 4 Dakika
Almanya’da enflasyon sene başından bu yana ilk kez yükseldi: Almanya'da neler oluyor?
Hamit Alp Ünlü
11.07.2023 13:03

Avrupa Birliği’nin lokomotif ekonomisi olan Almanya’da sene başından bu yana istikrarlı şekilde aşağı yönlü hareket eden enflasyon rakamları, haziran ayında yönünü yeniden yukarı çevirdi.

Avrupa Birliği’nin en büyük ve dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi olan Almanya’da 2023 yılı başından bu yana istikrarlı bir şekilde düşüş gösteren enflasyon rakamları, haziran ayında yeniden yükseldi.

Mayıs ayında yüzde eksi 0,1 olan aylık tüketici fiyat endeksi (TÜFE), beklentilere paralel şekilde yüzde 0,3 seviyesine; mayıs ayında yüzde 6,1 olan yıllık TÜFE ise yine beklentilere paralel şekilde yüzde 6,4 seviyesine yükseldi.

Artıştaki en önemli etken, artan gıda fiyatları ile toplu taşıma ve enerji giderlerindeki desteğin sonlandırılması oldu.

Ayrıca bugün açıklanan ZEW ekonomik hissiyatı endeksi de beklentilerin altında kalarak, hem Almanya hem de Avrupa Birliği içindeki yatırımcıların karamsarlığını gözler önüne serdi.

İLGİLİ HABER Almanya’da tüketici enflasyonu yönünü yeniden yukarı çevirdi Almanya'da tüketici fiyatları Haziran 2023'te yönünü yeniden yukarı çevirerek; yıllık bazda yüzde 6,4, aylık bazda ise yüzde 0,3 artış kaydetti.

Almanya’da ne değişti?

Almanya aslında Covid-19 pandemisini başarılı ekonomik hamlelerinin desteğiyle, küçük hasarlarla atlatmıştı. Fakat geçtiğimiz sene patlak veren tedarik krizi ve arkasından Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları ile başlayan süreçte ülkenin coğrafi konumu, Almanya’yı ekonomik anlamda savaştan en çok etkilenen ülkelerden biri haline getirmişti.

Özellikle Rus doğal gazına olan bağımlılığına alternatif arayan Almanya, bu süreçte doğal gaz fiyatlarının artması ve savaşın etkisiyle yaşanan tahıl krizinin ardından yükselen enflasyonla karşı karşıya kaldı. Bu durum ise ülkede alışılmadık bir durum yarattı zira Almanya, çok uzun süre yüzde 1-2 bandında bir yıllık enflasyonla yaşamaya alışmış bir ülke olarak biliniyordu.

Şu anki duruma bakıldığında Angela Merkel’in 16 yıllık iktidarının ardından Covid-19 pandemisi döneminde Finans Bakanı olarak verdiği başarılı sınavla birlikte büyük umutlarla şansölye seçilen Olaf Scholz’un şu zamana kadarki performansının bir hayal kırıklığı yarattığı belirtiliyor.

Buna göre, 2021 yılının eylül ayında gerçekleştirilen seçimin hemen ardından kendini zorlu bir sürecin içinde bulan koalisyon hükümeti halkın güvenini kazanmakta ve özellikle ekonomik anlamda istikrar sağlamakta zorluk çekiyor.

Ülke ekonomisi ayrıca bu yılın ilk çeyerğinde yüzde 0,3 daralarak teknik anlamda resesyona girdi. Mevcut gelişmelerin yarattığı siyasal etkileri anlamak adına “Bu pazar seçim olsa kime oy verirdiniz?” sorusuna 8 Temmuz 2023 tarihinde verilen yanıtlar ise Almanya’da şu şekilde oldu:

08.03.2023

26.09.2021 seçimleri

Hristiyan Birlik Partisi (CDU/CSU)

%27 (+2,9)

%24,1

Almanya için Alternatif Partisi (AfD)

%20 (+9,7)

%10,3

Sosyal Demokrat Parti (SPD)

%18 (-7,7)

%25,7

Yeşiller Partisi (Die Grüne)

%15 (+0,2)

%14,8

Hür Demokrat Parti (FDP)

%6 (-5,5)

%11,5

Sol Parti (Die Linke)

%4,9 (+0,1)

%5

Mevcut tabloda Şansölye Olaf Scholz’un partisi SPD’nin ve yürüttüğü politikalar nedeniyle eleştirilen Finans Bakanı Christian Lindner’in partisi FDP’nin büyük oy kaybı yaşadığı görülürken, muhafazakar Hristiyan Birlik Partisi'nin Merkel sonrası dönemde ilk kez yeniden birinci parti konumunda olduğu ve aşırı sağcı AfD’nin en büyük ikinci parti konumuna çıktığı anlaşılıyor.

İlginç noktalardan biri ise yürüttüğü politikalar nedeniyle eleştirilen Ekonomi ve İklim Bakanı Robert Habeck’in partisi olan Yeşiller Partisi’nin oy oranını artırmış olması olarak gösteriliyor.

Almanya için Alternatif Partisi’ne ise ayrıca bir parantez açmak gerekiyor. Buna göre, AfD aldığı desteği artırsa da, göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen ve “Almanya, Avrupa Birliği'nden ayrılmalıdır”, “ülkede Alman kültürüyle bağdaşmayan döner kebap ve benzeri yemekler yasaklanmalıdır” gibi uç fikirlere sahip bir parti olarak tanınıyor. Bu sebeple AfD, özellikle Almanya ekonomisinin bel kemiği olan göçmenler tarafından son derece endişeyle izlenen bir parti olarak takip ediliyor.

Hatta şöyle ki, Almanya’nın mevcut iş gücü açığına çözüm olması açısından önem teşkil eden ve geçtiğimiz hafta Federal Meclis’te onaylanan Nitelikli İş Gücü Göç Yasasına rağmen yapılan anketler, Avrupa Birliği dışından Avrupa Birliği içine göç etmek isteyen nitelikli işçilerin AfD’nin yükselişi sebebiyle Almanya’ya göç edip etmeme konusunda tereddüt yaşadıklarını gösteriyor.

Nitelikli Göç Yasasının ardından getirilmesi planlanan Çifte Vatandaşlık Yasası'nın hayata geçirilebilmesi halinde ise AfD’nin yükselişinden endişe duyan ve kendi vatandaşlığından vazgeçmek istemediği için Almanya’da oy kullanmayan göçmen kökenli insanlara bu hakkın tanınmasıyla söz konusu endişenin sandıkta da kendini göstermesi bekleniyor.

İLGİLİ ANALİZ Almanya’da kabul edilen "Nitelikli İş Gücü Göç Yasası" neleri değiştirecek? Yaklaşık on gün kadar önce Almanya Federal Meclisi'nde kabul edilen Nitelikli İş Gücü Göç Yasası ile Avrupa Birliği dışından nitelikli iş gücü göçünün kolaylaştırılması amaçlanıyor. Peki, Almanya’ya nitelikli iş gücü göçü nasıl kolaylaşacak?
REKLAMI KAPAT X