TCMB’nin sürpriz faiz indirim kararı piyasaları nasıl etkileyecek?

Okuma Süresi: 3 Dakika
TCMB’nin sürpriz faiz indirim kararı piyasaları nasıl etkileyecek?
Hamit Alp Ünlü
19.08.2022 16:37

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) dün gerçekleşen ağustos ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında sürpriz bir karara imza atarak politika faizini 100 baz puan indirdi. Bu kararın ardından dolar/TL 18 seviyesini geçti.

TCMB dün sürpriz bir karara imza atarak sakin geçmesi beklenen ve politika faizinin arka arkaya sekizinci kez sabit bırakılacağı öngörülen ağustos ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından ülkemizde politika faizi olan “bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını” 100 baz puan indirerek yüzde 13 seviyesine çekti. Bu kararın ardından hemen ardından dün dolar/TL 18,13 seviyesini aşarak 20 Aralık 2021’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. İlk şokun ardından biraz gerileyen dolar/TL bugün yüzde 0,25 artışla 18,10 seviyesinde.

TCMB neden faiz indirdi?

TCMB’nin açıklamasında küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı ve buna bağlı gerçekleşen enerji maliyeti artışlarının ve ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkilerinin; küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şoklarının etkili olmaya devam ettiğine vurgu yapıldı.

Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlara ek olarak küresel barış ortamının yeniden sağlanmasıyla dezenflasyonist (fiyat artış hızının, yani enflasyon oranın zaman içinde azalması) sürecin başlayacağı öngörüsünde bulunan Merkez Bankası buna ek olarak bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü göstergelerin iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret ettiğini de belirtti. Böyle bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olmasının önem arz ettiğini; bu çerçevede Kurul tarafından politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar verildiğini ve mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunun değerlendirildiğini ifade etti.

TCMB’nin karar metnine baktığımızda büyümeye ve iktisadi faaliyetteki ivme kaybına vurgu yapıldığını görüyoruz. Buradan TCMB’nin iktisadi büyümenin desteklenmesi amacıyla faiz indirimi yaptığını, dolayısıyla Banka’nın önceliğinin enflasyonla mücadele değil iktisadi büyümede süreklilik olduğu çıkarımını yapıyoruz. Öte yandan kararın ardından görüşlerini ifade eden ekonomistler Merkez Bankası’nın bu yol haritasını desteklemedi.

Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Prof. Dr. Hakan Kara TCMB’nin büyümenin yavaşlamasından rahatsız olduğunu açıkça dile getirdiğini; bankanın muhtemelen üçüncü çeyreğe yönelik öncü göstergelere bakarak yıllık büyüme oranlarının üçüncü çeyrekte yüzde 2-3 seviyelerine düşeceğini öngördüğünü ve fakat 100 baz puan faiz indirerek ekonomik büyümeye bir destek vermek üzere bir adım atmış olmak isteyen Merkez Bankası’nın bu adımının pratikte büyümeyi destekleyeceğini düşünmediğini ifade etti.

Kara, CDS’lerin 700 seviyelerinde olduğu bir ortamda 100 puanlık faiz indiriminin risk primini iyice arttıracağına ve yurtdışı borçlanma kanallarını zayıflatacağına vurgu yaparak. Merkez Bankası’nın kararının büyümeye destek olmak şöyle dursun, büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskleri belirginleştiren bir adım olduğunu düşündüğünü ifade etti.

Kararın ardından bizi ne bekliyor?

Ekonomistler faiz indirimi kararıyla birlikte üç haneli enflasyon rakamlarının ufukta görünmüş olabileceğine dikkat çektiler. Halihazırda yüzde 79,6 seviyesiyle G20 ülkeleri arasında en yüksek enflasyon oranına sahip ülke olan Türkiye’nin, aralık ayı için halen üç haneli enflasyon rakamları görme olasılığı devam ediyor. Yaşanacak ikinci bir küresel şok ise tabloyu daha kaygılandırıcı hale getirebilir.

Bunun yanında TCMB’nin faiz kararı öncesinde dolar/TL yıl sonu tahminini 17,5’ten 19,5’e yükselten HSBC’nin ardından Japon MUFG Bank da TCMB’nin beklenmedik faiz indirimi kararının ardından yaptığı değerlendirmede dolar/TL çaprazının gelecek yılın ilk çeyreğinde 20 seviyesine yükseleceğini öngördü. Birçok yabancı kuruluş analisti ise karar sonrası Türk lirası üzerindeki baskının önümüzdeki dönemde artmasını beklediklerini dile getirdi. Eski hazine müsteşarlarından duayen ekonomist Mahfi Eğilmez ise faiz indirimi sonrası sistemin yeterince tepki veremez duruma geldiğinin görüldüğünü ifade etti.

Günlük bazda bakıldığında 18’in üzerinde bir seviyeyle dün tarihi bir kapanışa imza atan dolar/TL, bu gelişmelerin ve değerlendirmelerin ışığında bu haftayı yılın zirvesinde kapatmaya hazırlanıyor.

REKLAMI KAPAT X