Kripto para piyasası, yatırımcılara sunduğu kazanç fırsatlarının yanında önemli riskleri de bünyesinde barındırmaktadır. Bu risklerin en önemlilerinden biri de varlıkların kripto para borsalarının listesinden çıkarılması (delist edilmesi) sürecidir.
Bir borsanın listesinden çıkarılan kripto para birimi, diğer borsalarda işlem görmeye devam edebilir fakat bu durum genellikle ilgili varlığa yönelik alım iştahında azalma yaşanmasına neden olur. Alım iştahında yaşanan bu azalma eğilimi ise ilgili varlığın performansını baskılayan temel unsur olmaktadır.
Bu sebeple kripto piyasasına ilgi duyan ve burada yatırım yapan tüm yatırımcıların sahip oldukları varlıkların herhangi bir borsada liste dışı kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu bilmeleri ve buna uygun bir strateji oluşturmaları gerekmektedir.
Bu kapsamda bu makalede de kripto para borsalarının delist kararının ardında yatan sebepleri inceleyecek ve yatırımcıların bu sürece karşı oluşturabilecekleri stratejileri ortaya koymaya çalışacağız.
Delist nedir?
Delist kelimesi, bir varlığın alınıp satılabildiği borsada işleme kapatılmasını ifade eder. Bu süreç içinde kripto para borsası tarafından delist edilen token’ın ilgili borsa platformunda faaliyetleri askıya alınarak spot ve marjin alım satım işlemleri durdurulur.
Bir token’ın delist edilmesi genellikle ilgili borsanın koşullarının karşılanamaması durumunda gerçekleşir. Ancak, bir token’ın liste dışı bırakılması, sonsuza kadar borsaya tekrar dahil olamayacağı anlamına gelmez. Token, borsa tarafından belirlenen standartları karşılamaya başladığında yeniden listelenebilir.
Bununla birlikte bazı kullanıcıların liste dışı bırakılacak varlığa sahip olması, kayıpların boyutunu en aza indirmek için bir duyuru takvimi oluşturulmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu kapsamda, kripto para borsaları genellikle token’larını delist etmeden önce yatırımcılara belirli bir süre tanımaktadır. Bu süre zarfında kullanıcılar varlıklarını satışa çıkarabilir ya da başka bir borsaya transfer edebilir. Ancak, bu sürenin sonunda delist edilen varlıklar ilgili platformda yeniden listelene kadar para birimleriyle takas edilemez.
Kripto para borsalarında delist kararının sebepleri
Her borsanın delist etme kriteri ise farklılık göstermektedir. Bu kapsamda bazı borsalar regülasyonlara sıkı sıkıya bağlıyken bazıları daha geniş bir toleransa sahip olabilir. Bu kapsamda borsaların kriterleri incelenerek, listelenen varlıkların riski hakkında daha fazla bilgiye sahip olunabilir.
Ancak bir kripto para biriminin listeden çıkarılmasının yaygın nedenleri arasında düzenleyici sorunlar, düşük işlem hacimleri ve token fiyatını ve yatırımcı portföyünü ciddi şekilde etkileyebilecek proje başarısızlıkları yer alır.
Buna göre bazı düşük alım satım aktivitesine sahip kripto para birimleri, kripto para borsasında desteklenebilmesi için yeteri kadar kârlı olamayabilir. Alım satım faaliyetleri ne kadar düşükse token çiftlerinde işlem gören hacim de o kadar düşük olmaktadır. Böyle bir senaryoda da genellikle kripto para borsaları ilgili ürünü borsa dışına çıkarma yolunu tercih etmektedir.
Öte yandan kripto para borsaları, platformlarında işlem gören varlıkların düzenleyici gerekliliklerle uyumlu kalmasını amaçlamaktadır. Buna göre belirli bir kripto para biriminin projesi, düzenleyici denetimlerle karşılaşırsa ve yerel veya uluslararası düzenleyici kurumlar tarafından uyumsuz bulunursa genellikle borsalarda bu varlığı listeden çıkarma yoluna gitmektedir.
Yüksek volatilitesiyle bilinen kripto para piyasalarında piyasa manipülasyonuna ve dolandırıcılık faaliyetlerine daha açık olduğu düşünülen projeler de zaman zaman liste dışı bırakılabilmektedir.
Delist edilen kripto varlıklara ne olur?
Delist duyurusunun ardından yatırımcıların ilgili varlığı satma, elinde tutmaya devam etme ya da başka bir borsaya aktarma gibi üç temel seçeneği bulunmaktadır.
Buna göre yatırımcıların ilk seçeneği ilgili varlığı satmak olacaktır. Liste dışı bırakma süresi boyunca yatırımcılar, varlıklarını borsada satışa çıkarabilir. Ancak bu seçenek, likiditenin azalması nedeniyle indirimli bir fiyatı kabul etmeyi gerektirir.
İlgili varlığı düşük bir fiyattan satmak istemeyen yatırımcılar ise kripto para birimini yeniden listelenene kadar elde tutmayı tercih edebilir. Yeniden listeleme veya değer artışının kesinlik içermemesi de bu alternatifin riskli bir seçenek olduğunu göstermektedir.
Bu kapsamda düşük bir fiyattan satma ve varlığı elinde tutma alternatiflerini kullanmak istemeyen yatırımcılar, ilgili varlığın işlem gördüğü borsaya varlıklarını transfer edebilir. Böylelikle kısa vadeli yaşanan düşüşlerde zararına satış yapılmamış ve uzun dönemli belirsizlikler göz ardı edilmiş olunur. Ancak bu yöntemde de yatırımcılar transfer gibi ek maliyetlerle karşılaşmaktadır.
Bir token’ın merkezi bir borsadan (CEX) delist edilmesi, o varlığın yatırımcılar tarafından erişilebilirliğini zorlaştırır ancak merkezi olmayan borsalar (DEX), delist edilen coinler için önemli bir alternatif sunmaktadır. Uniswap, PancakeSwap ve SushiSwap gibi DEX platformları da herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmadıkları için listeleme ve delist süreçlerine dair katı kurallara sahip değildir.
Bu kapsamda yatırımcılar, merkezi borsalardan delist edilen token’larını bir DEX platformuna taşıyarak likidite elde edebilir ya da varlıklarını uzun vadeli saklama stratejisi çerçevesinde bu platformlar üzerinde değerlendirebilir. Ancak bu süreçte, DEX platformlarının risklerini göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
Delist süreci kripto varlıkların değerini nasıl etkiler?
Bir token’ın listeden çıkarılması genellikle ilgili varlığın likiditesinin azalmasına ve yatırımcı güveninin sarsılmasına neden olur. Bu süreç ise hem kısa hem de uzun vadeli fiyat dalgalanmalarını beraberinde getirir.
Belirsizlik ve spekülasyon, fiyat dalgalanmalarını artırırken özellikle delist duyurusunun ardından yatırımcıların pozisyonlarını ayarlama çabası genellikle satış odaklı hareketlere yol açar.
Kısa vadede önemli bir kayıp riskiyle karşılaşan bu projeler bazen yatırımcılara alım fırsatı da sunabilir. Buna göre projenin olası iflası önleme girişimleri, neden delist olduğuna dair sorunun çözümünü bulma çabası ve borsa tarafından belirlenen düzenlemelere uyum çalışmaları yatırımcılar tarafından bazen fırsat olarak da görülebilir. Bu kapsamda yatırımcılar borsa kotundan çıktıktan sonra toparlanabilecek ya da yeniden borsa kotuna alınabilecek değeri düşük token’ları tespit ederek uzun vadede kazanç sağlama yoluna gidebilir. Doğru bir araştırma sonrasında ise panik satışları sırasında fiyatları genellikle gerçek değerinin altına düşen projelerden kazanç sağlamak mümkündür.
Waves (WAVES) ve OMG Network (OMG) gibi geçmişteki listeden çıkarmalar incelendiğinde de yeniden listelemenin gerçekleştiği görülmektedir. Öte yandan Monero (XMR) gibi bazı token’lar listeden çıkarıldıktan sonra toparlanmayı başararak önceki seviyelerinin üzerine çıkmayı da başarmıştır. Fakat delist edilen token’ların çoğunluğunun bir daha işleme açılmadığı ve diğer borsalarda da delist edilmeye başlandığı unutulmamalıdır.
Delist sürecine karşı yatırımcıların alabileceği önlemler
Mevcut düzenleyici ortam, listeden çıkarma kararlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu sebeple küresel ve bölgesel düzenlemelere uyum sağlamayı hedefleyen borsalar, ilgili dönemin gerekliliklerine sürekli olarak adapte olmaya çalışmaktadır.
Bu kapsamda sürdürülebilir olmayan ve içinde bulunduğu platformun ekosistemine katkı sağlamayan token’ları listesinden çıkaran borsalar, yatırımcıların zarar görmesini önlemek için bazı koşulları karşılamayan kripto varlıkları liste dışı bırakmaktadır.
Borsalar yasal standartları karşılamaya çalıştıkça karşılaştıkları daha katı düzenlemeler ise daha sık listeden çıkarmaların gerçekleşmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle yatırımcılar da bu düzenleyici gelişmeleri takip ederek portföylerinde karşılaşabilecekleri şokları en aza indirebilir ve stratejilerini buna göre belirleyebilirler.
Öte yandan delist edilen token’lar için verilen bekleme süresi, yatırımcılara karşılaşabilecekleri zararı minimuma indirmeye olanak tanıyarak söz konusu süre içinde ilgili varlıkların satışı ya da başka bir borsaya transfer edilmesi imkanı sunar. Bu kapsamda yatırımcıların birden fazla borsa kullanması, kottan çıkarılan varlıkların yönetilmesine ve likiditenin korunabilmesine destek olur.
Özetle, borsa gerekliliklerinin karşılanamaması, düzenleyici sorunlar, düşük işlem hacmi veya proje başarısızlıklarından kaynaklanan delist süreci kripto para piyasasının en önemli risklerinden biridir. Bu süreç, yatırımcıların likidite kaybı ve değer düşüşü gibi sonuçlarla karşı karşıya kalmasına yol açabilir. Ancak, değişken kripto para dünyasında delist süreci yalnızca bir kayıp riski değil aynı zamanda potansiyel bir fırsat olarak da değerlendirmelidir. Bu kapsamda yatırımcılar ilgili projeyi araştırarak, varlıkların satışını yapma, varlıkları elde tutma ya da farklı bir borsaya transfer etme gibi seçeneklerden kendilerine en uygun olanı seçmelidir.