
Kripto para birimlerinin küresel ölçekte yaygınlaşmasıyla birlikte ülkelerin bu yeni finansal sisteme yaklaşımı da farklılık göstermeye başladı. Kripto dostu olarak tanımlanan gelişmiş ekonomiler, net yasal çerçeveler, düşük vergiler ve inovasyonu teşvik eden politikalarıyla kripto şirketlerini ve yatırımcıları kendine çekmeye çalışırken kripto benimsenme oranının en yüksek olduğu ülkelerin ise gelişmekte olan ekonomiler olduğu görüldü.
Bu makalede de kripto dostu olarak tanımlanan ülkelerdeki düzenleyici yaklaşımlar ile gelişmekte olan ülkelerde ekonomik gereksinimlerden doğan doğal benimsenme sürecini karşılaştıracak, düzenlemelerin ve finansal ihtiyaçların benimsenme oranını nasıl etkilediğini ortaya koymaya çalışacağız.
Kripto dostu ülkelerin ortak özellikleri
Dijital veya sanal para birimleri olarak tanımlanan kripto paralar, işlemlerin güvenliğini sağlamak, merkeziyetsizliği teşvik etmek ve yeni birimler oluşturmak için kriptografik teknolojilerden yararlanmaktadır. Geleneksel itibari paraların aksine kripto paralar blok zinciri adı verilen merkezi olmayan ağlar üzerinde çalışarak şeffaflığı garanti altına almaktadır.
Kripto para birimlerinin benimsenmesi ve yaygınlaşması ise büyük ölçüde ülkelerin düzenleyici ortamlarından etkilenmektedir. Yasal netlik, şirket ve yatırımcı çekiciliği açısından kritik bir unsur olarak öne çıkarken inovasyonun teşvik edilmesi de kripto sektöründe büyümeyi destekleyen faktörlerden biridir. Bu kapsamda açık vergilendirme düzenlemeleri ve devlet teşvikleri, kripto ekosisteminin genişlemesine katkıda bulunarak sektörün istikrarını artırmaktadır. Bu bağlamda kripto dostu ülkeler olarak tanımlanan ekonomilerin bazı ortak özellikleri ve eğilimleri bulunmaktadır.
Kripto dostu olarak tanımlanan ülkeler genellikle net yasal çerçevelere ve yatırımcı korumasına sahip düzenleyici bir ortama sahiptir. Bu ülkelerde kripto paralar genellikle sermaye kazancı vergisine tabi varlıklar olarak sınıflandırılmakta ve bazı faaliyetlerde vergi muafiyetine sahip olmaktadır. Bu ülkelerde hükümet desteğiyle blok zinciri teknolojisi teşvik edilmekte ve kripto para sektöründeki işletmelerin faaliyet göstermesi için uygun ortamlar sunulması amaçlanmaktadır.
Kripto dostu ülkeler söz konusu olduğunda Singapur, İsviçre ve Almanya gibi ülkeler ise başı çekmektedir. Bu ülkeler, işletmelerin ve yatırımcıların açık düzenlemeler ve ilerici politikalar yoluyla gelişebilecekleri destekleyici ortamlar yaratmayı amaçlamaktadır.
İsviçre
İsviçre, Zug şehrindeki ünlü "Kripto Vadisi" sayesinde en kripto dostu ülkelerden biri konumundadır. Düşük vergiler ve net düzenlemeler, İsviçre’yi blok zinciri inovasyonu ve dijital varlık yatırımları için önde gelen merkezlerden biri haline getirmiştir. İsviçre’yi özel kılan yalnızca vergi avantajları da değildir. İsviçre, yeniliği teşvik eden düzenleyici bir ekosistem sunarak girişimcileri ve yatırımcıları da desteklemektedir. Buna göre İsviçre’de kripto para birimleri, mülk veya altın gibi varlık olarak sınıflandırılmakta ve bu durum düzenleyici çerçevenin net ve öngörülebilir olmasını sağlamaktadır.
Öte yandan ülkede kripto para borsaları, İsviçre Finans Piyasası Denetleme Kurumu (FINMA) tarafından sürekli olarak denetlenmektedir. Bu sayede şeffaflık ve yatırımcı koruması sağlanmakta ve düzenlemelere uygunluk garanti altına alınmaktadır.
Vergisel avantajlar da İsviçre’nin cazibesini artıran unsurlar arasında yer almaktadır. Vergiler bölgelere göre değişiklik gösterse de Zug gibi bazı şehirler yatırımcılar için elverişli koşullar sunmaktadır. Bu durum ise İsviçre’yi yalnızca bir ticaret merkezi değil aynı zamanda uzun vadeli yatırım yapmak isteyenler için cazip bir bölge haline getirmektedir.
Singapur
Singapur ise Asya’nın önde gelen finans merkezlerinden biri olarak, kripto paralara yönelik açık ve destekleyici politikalarıyla dikkati çekmektedir. Singapur Para Otoritesi (MAS), Ödeme Hizmetleri Yasası (PSA) ile kripto borsaları ve dijital varlık sağlayıcılarını düzenleyerek güvenli bir yatırım ortamı sunarken, kripto paralara yönelik sıkı kurallar ise piyasanın istikrarını artırmaktadır.
Bitcoin ve Ethereum gibi dijital varlıklarda sermaye kazancı vergisinin olmaması ise uzun vadeli yatırımcıları cezbetmektedir. Singapur ayrıca üniversiteler ve devlet destekli inovasyon programlarıyla blok zinciri teknolojisinin gelişimini teşvik etmekte ve start-up ekosistemi ve hükümet destekli Blockchain İnkübatör Programı aracılığıyla küresel bir inovasyon merkezi olmayı hedeflemektedir.
Almanya
Almanya ise Avrupa’nın en kripto dostu ülkelerinden biri olarak dikkati çekmektedir. Almanya’nın net düzenlemeleri ve yatırımcı güvenini ön planda tutan yaklaşımı, ülkeyi hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal şirketler için cazip bir konuma getirmektedir.
Almanya'da faaliyet göstermek isteyen kripto şirketleri için Federal Finansal Denetim Otoritesi (BaFin) lisansı zorunluluğu bulunurken, bu lisans yatırımcıları korumaya yönelik katı düzenlemeler içermektedir. Almanya ayrıca Avrupa Birliği’nin 30 Aralık 2024'te yürürlüğe giren Kripto Varlık Piyasaları Düzenlemesi (MiCA) çerçevesine tam uyum sağlamayı planlayarak Avrupa genelinde daha fazla şeffaflık hedeflemektedir.
Vergi politikaları açısından Almanya’da bir yıldan uzun süre varlıkların elde tutulması halinde kripto varlıklarda verginin olmaması da yatırımcılar için Almanya’yı cazip bir destinasyon haline getirmektedir.
Almanya’da yatırım fonlarının portföylerinin %20’sine kadarını kripto varlıklara ayırmasına izin verilmesi ise geleneksel finans ile dijital varlıklar arasındaki entegrasyonu güçlendirmekte ve Almanya’yı sadece günlük işlemler için değil uzun vadeli yatırımlar ve kurumsal oyuncular için cazip bir merkez haline getirmeye katkıda bulunmaktadır.

Kripto benimsenme oranının en yüksek olduğu ülkeler
Almanya ve İsviçre gibi ülkelerin kripto dostu politikalarının halk üzerindeki yansıması ise yine de beklenen düzeye ulaşamamıştır. Buna göre günlük kullanım ve bireysel benimsenme açısından bu ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin oldukça gerisinde kalmıştır.
Gelişmekte olan ülkelerde finansal sistemlere erişimde yaşanan zorluklar ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle kripto paralar, bireysel tasarruf ve yatırım aracı olarak daha fazla tercih edilmektedir.
Hindistan
Hindistan ise kripto para benimsenme oranının en yüksek olduğu ülke olarak dikkati çekmektedir. Hindistan’da benimsenme oranının yüksek olmasının başlıca nedenlerinden biri ise finansal hizmetlere erişimde yaşanan sınırlamalardır. Bankacılık sistemine tam erişimi olmayan milyonlarca insan için kripto paralar, tasarruflarını koruma ve küresel finans sistemine dahil olma fırsatı olarak görülmektedir. Teknolojiye yatkın genç nüfusun fazla olması ve yazılım geliştirme ekosisteminin güçlü olması da kripto para kullanımını teşvik eden faktörler arasında yer almaktadır.
Nijerya
Kripto paraların benimsenme oranının en yüksek olduğu ikinci ülke olan Nijerya’da bu oranın yüksek olmasının en önemli sebeplerinden biri ise yerel para birimi Nijerya nairasının istikrarsızlığıdır. Yüksek enflasyon ve döviz kontrolleri nedeniyle halk, servetini korumak için alternatif yatırım araçlarına yönelmektedir. Kripto paralar ise Nijeryalıların uluslararası ticarete katılımını kolaylaştırarak yerel halkın ihtiyaçlarına çözüm sunmaktadır.
Vietnam
Kripto paraların en fazla benimsendiği ülkelerden biri ise Vietnam’dır. Vietnam'da kripto paraların benimsenme oranının yüksek olmasının sebepleri arasında e-ticaretin yaygınlaşması ve uluslararası para transferlerine olan ilginin artması yer almaktadır. Yurt dışında çalışan milyonlarca Vietnamlı, ailelerine para gönderirken kripto paraları düşük maliyetli ve hızlı bir alternatif olarak görmektedir. Aynı zamanda ülkedeki yatırımcılar, geleneksel piyasalardan farklı olarak kripto paralarda yüksek getiri fırsatları gördükleri için bu alana yönelmektedir.
Bu noktada, kripto benimsenme oranlarını belirleyen asıl faktörlerin düzenleyici çerçeveden çok ekonomik ihtiyaçlar olduğunu söylemek mümkündür.
Küresel Kripto Benimseme Endeksi’nde ilk 20 ülke ise şöyle sıralanmaktadır:
Türkiye’de kriptoya yönelimi etkileyen faktörler
Türkiye ise 2024 yılında kripto para benimsenme oranında 151 ülke içinde 11. sıraya yükselmiştir. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri ise Türk lirasındaki değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle halkın alternatif yatırım araçlarına yönelmesi olarak gösterilmektedir. Geleneksel finans piyasalarındaki dalgalanmalar ve döviz kısıtlamaları, yatırımcıları varlıklarını koruma amacıyla kripto paralara yöneltmesine yol açarken özellikle stablecoin’ler, tasarruflarını döviz bazında korumak isteyen bireyler için önemli bir alternatif haline gelmiştir.
Devletin düzenleyici çerçeve üzerindeki çalışmaları devam etse de Türkiye'deki kripto para piyasası dinamik yapısını koruyarak büyümeye devam etmektedir.
Türkiye'de de kripto varlık ekosistemine yönelik "Sermaye Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ise 26 Haziran 2024'te TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşmıştı. Böylece Türkiye'de kripto varlıklara dair ilk yasal çerçeve oluşturulmuştu.
Kamuoyunda “Kripto Varlık Yasası” olarak bilinen bu yasa, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyete geçebilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) izin alınmasını zorunlu hale getirmişti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ise Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yürütülen kripto varlık hizmet sağlayıcılarına ilişkin ikincil düzenleme çalışmalarında sona gelindiğini bildirdi.
Taslak çalışmalara göre kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurucularına, ortaklarına, yönetici ve personeline ilişkin şartlar belirlenerek, sektör paydaşlarının mali yapısının sürdürülebilir şekilde korunması için risk bazlı ilave sermaye yeterliliği yükümlülükleri getirilecek.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının gerek mali durumları gerekse operasyonel ve teknik altyapılarına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmesi istenecek. Böylece yalnızca faaliyet izni almış hizmet sağlayıcılarının faaliyette bulunması mümkün olacak.
Daha güçlü düzenlemeler, bireysel ve kurumsal yatırımcıların piyasaya olan güvenini artırarak dolandırıcılık ve piyasa manipülasyonu risklerine karşı yatırımcıları koruyabilir ancak sermaye yeterliliği ve ek yükümlülükler bazı küçük veya yeni girişimlerin piyasaya girişini zorlaştırabilir. Tüm bunlara rağmen yüksek enflasyon ve Türk lirasının değer kaybında yaşanacak değişimler, yatırımcıların tercihlerini şekillendiren en önemli faktör olmaya devam edecek. Kripto varlıklar, geleneksel yatırım araçlarına duyulan güvenin azalması durumunda alternatif bir korunma aracı olarak daha fazla benimsenebilir. Bu nedenle, sektörün geleceğinin yalnızca düzenleyici çerçeveye değil aynı zamanda makroekonomik koşullara da bağlı olarak değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır.

İlgili Makaleler

Pasif gelir nedir? Pasif gelir kazanma yolları nelerdir?

Teknik analiz nedir? Teknik analiz yöntemleri nelerdir?
