Küresel emtia fiyatlarındaki değişim, kaynak zengini ihracatçı ülkeler ile ithalatçı ülkeler için farklı etkiler yaratmaktadır.
Venezuela, Suudi Arabistan, Azerbaycan ve Rusya gibi petrol ihracatçıları fiyatlardaki yükselişten destek bulurken, petrol ve gazda net ithalatçı konumundaki ülkeler ise bu durum karşısında dezavantajlı hale gelmektedir.
İhracatçı ülkelerdeki kaynak bolluğu ayrıca döviz, yurt içi tasarruflar ve mali gelirleri artırıcı bir etki yaratarak ekonomik kalkınmayı kolaylaştırmaktadır. Ancak bu avantajlara rağmen kaynaklardaki değişim tüm ekonomilerde makroekonomik yönetimi de daha karmaşık hale getirmektedir.
Buna göre ekonomi literatüründe Hollanda Hastalığı olarak tanımlanan kavram, bu duruma en iyi örnektir. İlk defa 1977 yılında The Economist dergisi aracılığıyla tanınan Hollanda Hastalığı, bir doğal kaynağın keşfiyle aniden zenginleşen ülkede, üretim faktörlerinin yeni kaynağa doğru akışıyla üretimin diğer alanlarda bir anda daralmasını ifade eder.
Küresel çaptaki karmaşık görünümün ortasında petrol ve gaz, yatırımcılar için ise pek çok fırsat sunmaktadır. Bu sebeple yazımızın devamında petrol fonlarını inceleyecek ve bunların yatırımcılar için avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymaya çalışacağız.
Petrol ETF'leri (borsa yatırım fonu) nedir?
Petrol ETF'leri ham petrol, petrol vadeli işlem sözleşmeleri veya petrol şirketlerinin hisseleri gibi petrolle ilgili varlıkların fiyatlarını takip ederek petrol endüstrisinin performansından yararlanmayı sağlayan bir yatırım fonu türüdür.
ETF'ler normal hisse senetleri gibi borsalarda işlem görür iken, bu da yatırımcıların doğrudan fiziksel petrole veya petrol şirketlerine yatırım yapmadan petrol piyasasına ulaşabileceği anlamına gelir.
Bazı ETF'ler ham petrol fiyatı veya petrol şirketi hisselerini takip ederken bazıları ise petrolle ilgili varlıklardan oluşan çeşitlendirilmiş bir portföye sahiptir.
Yatırımcılar ise petrol ETF'lerine yatırım yaparak petrol endüstrisinin potansiyel büyümesinden faydalanabilir ve tek bir petrol şirketinin risklerini azaltabilir.
Ancak, petrol fonlarına yatırım yaparken farklı fonların çeşitlerinin olabilmesi sebebiyle bu fonlara ilişkin risklerin de farkında olunması gerekmektedir.
Petrol fonlarının fiyatını etkileyen faktörler
Küresel petrol arz ve talebi
Küresel petrol arz ve talebi, petrol fonlarının fiyatını etkileyen temel faktörlerden biridir.
Buna göre petrole ilişkin talep arzı aştığında, petrol fiyatları ve petrol fonlarının değeri de yükselme eğilimine girmektedir. Tersi senaryoda, arzın talebi aşması halinde ise fiyatlar düşme eğilimine girecektir.
Siyasi olaylar ve istikrarsızlık
Özellikle petrol zengini bölgelerdeki siyasi olaylar petrol fiyatlarını önemli ölçüde etkileyebilir.
Bu kapsamda çatışmalar, yaptırımlar veya düzenleyici değişiklikler petrol üretimini ve arzını kesintiye uğratarak petrol fiyatlarının ve petrol fonlarının değerinin dalgalanmasına neden olmaktadır.
Para birimi dalgalanmaları
Petrolün küresel ticareti ABD doları üzerinden yapıldığından, doların değerindeki dalgalanmalar petrol fiyatlarını etkileme potansiyeline sahiptir. Buna göre dolar diğer para birimleri karşısında zayıfladığında, petrol yabancı alıcılar için daha ucuz hale gelmekte bu durum ise potansiyel olarak talebi artırırarak fiyatların yükselmesine yol açmaktadır.
Ekonomik büyüme ve endüstriyel üretim
Petrolün birçok endüstrinin önemli bir girdisi olması sebebiyle petrole olan talep genellikle ekonomik büyüme ve yüksek endüstriyel üretim dönemlerinde artmaktadır.
Dolayısıyla, büyüme ve endüstriyel gelişime ilişkin faktörler, petrol fiyatını ve buna bağlı olarak petrol fonlarının değerini etkilemektedir.
Farklı petrol fonu türleri
Ham petrol fiyatına endeksli fonlar
Petrol fonları temel olarak ham petrol fiyatlarını takip etmeyi amaçlar. Buradaki fiyatlar genellikle vadeli işlem sözleşmelerindeki fiyatlara dayanır. Popüler ham petrol ETF'lerinden bazıları arasında United States Oil Fund (USO) ve ProShares Ultra Bloomberg Crude Oil (UCO) yer almaktadır.
Petrol hizmetlerine yönelik fonlar
Petrol hizmetlerine ilişkin fonlar ise petrol endüstrisine hizmet sağlayan şirketleri kapsar. Bu şirketler arasında sondaj, keşif, üretim ve nakliye şirketleri yer almaktadır. VanEck Vectors Petrol Hizmetleri ETF'i (OIH) en büyük petrol hizmetleri ETF'lerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Arama ve üretim fonları
Arama ve üretim fonları da petrol arama ve çıkarma faaliyetlerinde bulunan şirketleri kapsamaktadır.
SPDR S&P Oil & Gas Exploration & Production ETF (XOP) bu fonların en bilinen örneklerinden biridir.
Entegre petrol fonları
Entegre petrol fonları da arama ve çıkarmadan bitmiş ürünün rafine edilmesi ve satılmasına kadar petrol endüstrisinin tüm yönleriyle ilgilenen şirketlere yatırım yapar.
Bu şirketler genellikle büyük, çok uluslu şirketlerdir. iShares Global Energy ETF (IXC), bu fonlara örnek olarak gösterilebilir.
Petrol fonlarının avantajları
Likidite: Petrol fonları tıpkı hisse senetleri gibi büyük borsalarda işlem görmektedir. Bu durum ise yatırımcıların işlem günü boyunca piyasa fiyatlarından bir petrol fonuna yatırım yapabileceğine işaret etmektedir. Yatırımcıların pozisyonlara hızlı bir şekilde girip çıkabilme özelliği ise petrol fonlarının oldukça likit bir yatırım aracı olduğunu göstermektedir.
Çeşitlendirme: Petrol fonları bir yatırım portföyünü çeşitlendirmek için yatırımcılara avantaj sağlamaktadır. Bir yatırımcı tek bir petrol şirketinin hisselerini satın almak yerine, bir petrol fonunu satın alabilir ve petrol endüstrisinin geniş bir segmentine veya emtianın kendisine ulaşma imkanı yakalayabilir.
Erişilebilirlik: Petrol fonları bireysel yatırımcıların vadeli işlem sözleşmelerinde işlem yapmak zorunda kalmadan petrole ulaşmaları için alternatif yol sunmaktadır. Bu kapsamda petrol fonları da bir aracı kurum hesabı üzerinden hisse senedi gibi alınıp satılabilir. Böylelikle yatırımcılar kolaylıkla bu fonlar üzerinden işlem gerçekleştirebilir.
Petrol fonlarının dezavantajları
Piyasa dalgalanması: Petrol fiyatının jeopolitik olaylar, arz ve talepteki değişiklikler ve doğal afetler dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı olarak değişim göstermesi petrol fonlarında önemli fiyat dalgalanmalarının yaşanabileceğini göstermektedir.
Düzenleyici riskler: Hükümet düzenlemelerindeki değişiklikler petrol endüstrisini de doğrudan etkileyebilmektedir. Örneğin çevresel kaygılar, sondaj hakları ve vergi teşvikleri ile ilgili yapılan bir düzenlemenin ardından petrol şirketlerinin karlılığının değişmesi sonrasında petrol fonlarının da değerinde değişimler yaşanacaktır.
Emtia fiyat riskleri: Petrole veya vadeli işlem sözleşmelerini kapsayan petrol fonlarının değeri, doğrudan petrol fiyatına bağlıdır. Petrol fiyatı düşerse bu ETF'lerin değeri de düşecektir. Vadeli işlem sözleşmelerinin kullanılması ise kontango ve backwardation gibi vadeli işlem piyasasıyla ilgili ek riskleri de beraberinde getirecektir.
Petrol fonlarına nasıl yatırım yapılır?
Petrol fonlarına yatırım yapılması için atılması gereken ilk adım bir aracı kurum hesabı açmak olmalıdır. Süreç burada bir hisse senedi satın almaya benzeyecektir.
Aracı kurum üzerinden açılan hesap sonrasında doğru petrol fonunu seçmek yatırımcıların finansal hedeflerine, risk toleransına ve yatırım ufkuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Bu sebeple bir petrol fonuna yatırım yapmadan önce kapsamlı bir araştırma ve durum tespiti yapılması gerekmektedir. Buna göre petrol fonlarına yatırımın ilk aşaması her zaman petrol fonlarının türlerini, ilgili riskleri ve yatırım stratejilerini anlamak olmalıdır.
Petrol fonu yatırımında hangi stratejiler izlenebilir?
Petrol fonlarına yatırım yapmak, yatırımcılara bir dizi farklı strateji aracılığıyla petrol endüstrisinin performansından fayda sağlama imkanı tanır.
Uygun stratejinin seçilmesi bireyin yatırım hedeflerine, risk toleransına ve piyasa görünümüne bağlı olarak değişiklik gösterecektir ancak bazı stratejiler yatırımcıların karlılığı konusuna avantaj sunmaktadır.
İşte petrol fonlarına yatırım yaparken kullanılabilecek bazı yatırım stratejileri:
Uzun vadeli yatırım yapılması
Uzun vadeli yatırım ya da al ve tut stratejisi olarak bilinen yatırım yöntemi bir petrol fonunun satın alındıktan sonra kısa vadeli dalgalanmaların göz ardı edilerek, uzun bir süre boyunca elde tutulmasını içerir.
Bu yaklaşım, petrol endüstrisinin büyüme potansiyeline inanan ve petrol fiyatlarındaki veya daha geniş piyasadaki kısa vadeli dalgalanmalarla ilgilenmeyen uzun vadeli yatırımcılar için uygundur.
Düşüşlerde düzenli eklemeler yapılması
Petrol fiyatlarında yaşanan düşüşleri alım fırsatına çeviren yatırımcılar, piyasa koşullarına, ekonomik faktörlere veya kişisel yatırım tercihlerine dayalı olarak bir portföy içindeki petrolün ağırlığını düzenli olarak artırmayı içerir.
Bu stratejiyi kullanan yatırımcılar, daha yüksek petrol fiyatları veya sektörde olumlu eğilimler öngördüklerinde petrol fonlarındaki bakiyelerini düzenli olarak artırma eğilimindedir. Bu süreçte düşüşler veya piyasa istikrarsızlığı dönemleri yatırımcılar için önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Haber ve teknik analizin kullanılması
Uzun vadeli yatırım staretejisinin dışında kısa vadeli bir bakış açısına sahip yatırımcılar da petrol piyasasındaki fiyat hareketlerinden faydalanarak petrol fonlarını alım satım amacıyla kullanabilir.
Bu strateji tipik olarak, petrol fiyatlarındaki kısa vadeli dalgalanmalardan yararlanmak için teknik analiz veya piyasa haberlerine dayanarak petrol ETF'lerini sık sık alıp satmayı içerir.
Ancak, kısa vadeli alım satım uzun vadeli yatırımdan daha riskli olabilir ve sık alım satım nedeniyle daha yüksek işlem maliyetlerine neden olabilir.
Riskten korunma aracı olarak kullanılması
Petrol fonları bir portföydeki diğer yatırımlarla ilişkili riski yönetmek için riskten korunma araçları olarak da kullanılabilir. Örneğin, hava yolları veya taşımacılık şirketleri gibi petrole duyarlı sektörlerde hisse senedi bulunduran bir yatırımcı, petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklanabilecek potansiyel kayıpları dengelemek için ters bir petrol fonuna yatırım yapabilir.
Benzer şekilde, enerji sektörüne önemli ölçüde maruz kalan yatırımcılar da varlıklarını çeşitlendirmek ve bireysel petrol şirketleri veya sektöre özgü olaylarla ilişkili riski azaltmak için petrol fonlarını kullanabilir.