Geçen haftaki yoğun gündemin ardından nispeten sakin geçmesi beklenen haftada iç piyasada işsizlik verisi ve TCMB enflasyon raporu, dış piyasada ise ABD verileri ve BoE faiz kararı takip edilecek.
Geride bıraktığımız hafta hem iç hem de dış piyasalarda oldukça yoğun bir gündem ve arka arkaya açıklanan veriler ile tamamlandı. Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz kararı, S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu B+’ya yükseltmesi, açıklanan nisan ayı enflasyon verisi, açlık sınırının asgari ücretin üzerine çıkması, BIST 100 endeksinin tarihinde ilk kez 10 bin puanı aşması gibi gelişmeler geçtiğimiz hafta ekonomi gündemini fazlasıyla meşgul etti.
Bu hafta ekonomi gündemi ise nispeten daha sakin olacak. İç piyasalarda mart ayı işsizlik oranı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından kamuoyu ile paylaşılacak enflasyon raporu takip edilecek. Dışarıya baktığımızda ise piyasalar, ABD verileri ile İngiltere Merkez Bankasının (BoE) faiz kararını takip edecek.
Mart ayı işsizlik oranı
Mart ayı işsizlik oranına ilişkin veri cuma günü sabah saatlerinde açıklanacak. Açıklanacak verinin işsizlikte sınırlı bir artışa işaret etmesi bekleniyor.
İşsizlik oranı, geçtiğimiz yılın mayıs ayından itibaren tek hanelerde bulunuyordu. Geçtiğimiz yılın sonbaharından beri de yüzde 8,5-9 bandında artış ve düşüşler yaşanıyordu. TCMB’nin faiz politikası ise işsizlik oranı üzerinde çok da etkili olmadı. Dolayısıyla istihdam piyasasının güçlü bir durumda olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu sebeple benzer tablonun mart ayı verisinde de görülmesi bekleniyor. Bu kapsamda şubat ayında yüzde 9’dan yüzde 8,7’ye düşen işsizlik oranının mart ayında tekrar yüzde 9’a yükselmesi bekleniyor.
TCMB Enflasyon Raporu
TCMB perşembe günü bu yılın ikinci enflasyon raporunu yayımlayacak. Üç ayda bir paylaşılan raporun ilki şubat ayının başında mevcut TCMB yönetiminin göreve gelmesinin hemen ardından yayımlanmıştı.
Piyasalar enflasyonun ve enflasyonla mücadelenin seyrine ilişkin bilgiler ve öngörüler bulmak adına raporu yakından takip edecek. Ayrıca yıl sonu enflasyon hedeflerinde görülecek olası bir revizyon da izlenecek.
Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz haftanın son gününde nisan ayına ilişkin enflasyon rakamları açıklanmış ve Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) yıllık bazda yüzde 68,50’ten yüzde 69,80’e, aylık bazda ise yüzde 3,16’dan yüzde 3,18 seviyesine yükseldiği; Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) ise yıllık bazda yüzde 51,47 seviyesinden yüzde 55,66 seviyesine, aylık bazda ise yüzde 3,29’dan yüzde 3,60’a yükseldiği görülmüştü.
ABD verileri ve Fed konuşmaları
Küresel çapta ise ABD’de bu hafta açıklanacak verilerden iki tanesi yakından takip edilecek. Bunlardan ilki perşembe günü açıklanacak olan işsizlik haklarından faydalanma başvuruları, ikincisi ise cuma günü açıklanacak ve mevcut ekonomik görünüm hakkında fikir verecek olan tüketici güveni verisi olacak.
Buna ek olarak küresel piyasalar, Fed yetkililerinin konuşmalarını da takip edecek. Geçtiğimiz hafta açıklanan Fed’in faiz kararı sonrası Başkan Powell, enflasyonda istenilen seviyeye gelinemediğini yinelemiş ancak 2024 yılı içerisinde faiz indirimi beklediğini de sözlerine eklemişti. Bu hafta piyasalar ise diğer Fed üyelerinin görüşlerini dinleme fırsatı bulacak.
Pazartesi New York Fed Başkanı John Williams ve Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, salı günü Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, cuma günü Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ve Fed Yöneticisi Michelle Bowman konuşmalar gerçekleştirecek.
BoE faiz kararı
İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise faiz kararını perşembe günü açıklayacak. Piyasalar faizin uzun süredir olduğu gibi yüzde 5,25 oranında sabit kalmasını bekliyor ancak BoE kararında 2024 yılı içinde başlaması beklenen faiz indiriminin zamanına ilişkin ipuçları merakla bekleniyor.
**Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.