Dolar endeksi, kısa süreli yukarı yönlü hareketler gösterdiği fakat genelde yatay seyrettiği haftayı 102 seviyesinin altında kapatırken; dolar/TL, 18,80 seviyesini aşarak rekor tazeledi.
Yurt içinde uzun süredir dar bir bant içinde hareket eden dolar/TL, Merkez Bankası'nın aralık ayının ardından ocak ayında da faizleri %9 seviyesinde sabit bırakmasının ardından 18,80 TL seviyesini aştı.
Merkez Bankası toplantının ardından aralık ayı karar metninde yer alan politika faizinin yeterli olduğu ifadesine bu ayki metinde ise yer verilmedi. Bu ise faiz indirimlerinin devam edilebileceğinin düşünülmesine yol açarak dolar/TL'nin ılımlı da olsa yükselişe geçmesine sebep oldu.
Dolar endeksi ise ABD’den gelen veriler ve Asya piyasalarının hafta ortasında doları desteklemesiyle 102 seviyesi civarında yatay bir görüntü çizdiği haftada, ara ara kısa süreli de olsa yukarı yönlü denemeler yapmıştı. Fakat haftanın son gününde dolar endeksi tekrar 102 seviyesinin altına düştü.
Bu hafta piyasaların genel gündemi İsviçre’nin Davos kentinde devam eden Dünya Ekonomik Forumu ve oradan gelen açıklamalar olsa da, 31 Ocak - 1 Şubat 2023 tarihlerinde gerçekleşecek bir sonraki Amerikan Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesinde ABD’den gelen bazı önemli veriler de piyasalar tarafından yakından takip edildi.
Aralık ayı ÜFE verisi ve perakende satışlar
Bu hafta çarşamba günü ABD’de aralık ayına ilişkin üretici fiyat endeksi (ÜFE) verisi açıklandı. Buna göre aralık ayında üretici enflasyonunda piyasa beklentisinden daha hızlı bir yavaşlama olduğu görüldü. Kasım ayında yüzde 7,3 seviyesinde olan ve aralıkta da yıllık 6,8’e gerilemesi beklenen yıllık ÜFE yüzde 6,2 olarak açıklanırken, yüzde 0,1 gerilemesi beklenen aylık ÜFE ise yüzde 0,5 geriledi. ÜFE verilerinde beklentilerin üzerinde bir yavaşlama görülmesi ise Fed’in gelecek FOMC toplantısında faiz artış hızını düşürebilmesine olanak sağlayacak bir veri olarak yorumlandı.
Buna karşın yine çarşamba günü açıklanan aralık ayı aylık perakende satış verileri ise beklentilerin altında kaldı. Kasım ayında yüzde 1 gerileyen ve aralıkta da yüzde 0,8 gerilemesi beklenen perakende satışlar beklentilerin aksine aralık ayında yüzde 1,1 geriledi.
Fed’in Bej Kitap raporu
Bu hafta ayrıca 12 Federal Merkez Bankası tarafından ABD ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Bej Kitap raporunun ocak sayısı yayımlandı. Yayımlanan raporda kasım ayından bu yana ülkedeki genel ekonomik faaliyette bir değişiklik gözlemlenmediği ifade edilirken gelecek aylarda düşük büyüme beklendiği değerlendirildi.
Raporda ayrıca konut piyasasının zayıfllamaya devam ettiğine ve mortgage (konut kredisi) talebinin zayıf kalmaya devam ettiğine vurgu yapılırken, güçlü işgücü piyasası nedeniyle ücret baskılarının yüksek kalmaya devam ettiği vurgulandı. Son olarak, fiyat artışlarının birçok bölgede ılımlı veya orta hızda yükseldiğine dikkat çekilirken, artışların önümüzdeki sene daha da ılımlı hale gelmesinin beklendiği belirtildi.
Raporun özellikle düşük büyüme beklentisine vurgu yapan kısmıysa piyasalarda resesyon korkusunun tetiklenmesine sebep oldu.
İkinci el konut satışları
ABD’de dün açıklanan aralık ayı verisi ise ikinci el konut satışlarının beklentileri aşmasına rağmen 2010 yılından bu yana en düşük seviyeye gerilediğini gösterdi. Buna göre, aralık ayında ikinci el konut satışları kasım ayına oranla yüzde 1,5 geriledi. Bu gerilemede en büyük pay sahibi ise mortgage (konut kredisi) faiz oranlarının yüksek olması oldu. Ayrıca, açıklanan bu veriyle ikinci el konut satışları arka arkaya on birinci ayında düşüş göstermiş oldu. İkinci el konut satışları aralık ayında yıllık bazda ise yüzde 34 geriledi.
Güvercin Fed açıklamaları
Haftanın son gününde Fed Guvernörü Christopher Waller’dan açıklamalar geldi. Waller piyasa beklentileri doğrultusunda bir açıklama yaparak 1 Şubat tarihinde faiz artış hızını yavaşlatabileceklerini vurguladı. Parasal sıkılaşmanın devam etmesi gerektiğini ifade eden ve enflasyonla mücadelede zafer ilan etmek için henüz erken olduğunu vurgulayan Waller, önümüzdeki toplantıda 25 baz puanlık bir faiz artışından yana olduğunu belirtti.
1 Şubat tarihinde açıklanacak faiz kararından piyasaların beklentisi ise Fed’in faiz artış hızında frene basması yönünde oldu. Piyasalar toplantıdan çıkacak 25 baz puanlık bir faiz artışı ihtimalini yüzde 59,4 olarak fiyatlarken yüzde 40,6 oranında ise herhangi bir faiz artışı yapılmaması ihtimali fiyatlandı.