Bugün TSİ 21:00’da Amerikan Merkez Bankası (Fed), Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı sonrası bu yılın yedinci faiz kararını açıklayacak. Karar öncesi dolar ise, temkinli görünen Avrupa piyasalarına karşı geriledi.
Bu hafta yatırımcıların en önemli gündem maddesi dün ve bugün devam eden Fed'in FOMC toplantısı sonrası, bugün akşam saatlerinde açıklanacak kasım ayı politika faizi kararı. Dolayısıyla piyasalar gözünü bu karara dikmiş durumda. Karar öncesinde beklenti Fed’in 75 baz puan faiz artırımına gitmesi yönünde; fakat son dönemde ABD’den gelen zayıf veriler ve Fed’in üzerinde oluşan baskıyla birlikte yatırımcılar Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarında Fed’in sonraki hamlelerine ilişkin ipuçları arayacak.
Dolar endeksi karar öncesinde geriledi
ABD dolarının altı büyük döviz (euro, Japon yeni, İngiliz sterlini, Kanada doları, İsveç kronu ve İsviçre frangı) karşısındaki performansını ölçen dolar endeksi, 0,32 düşüşle 111,20 seviyesinden işlem görüyor.
Aslında 75 baz puan gibi büyük bir faiz artışının fiyatlandığı bir toplantı öncesinde piyasaların, doları desteklemesi gerektiği düşünülebilir. Nitekim önceki aylarda da Fed kararları öncesinde oluşan tablo çoğunlukla bu yöndeydi. Fakat bu sefer durum biraz farklı, piyasalar karar öncesinde temkinli bir görüntü çiziyor.
Bu temkinliliğin sebebi, bugünkü toplantıdan arka arkaya dördüncü kez 75 baz puan faiz artışı yapılmasına kesin gözüyle bakılırken, ABD ekonomisinden arka arkaya gelen veriler enflasyonun halen kontrol edilemediğini ve istenilen seviyeden çok uzakta olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan ise büyümenin de yavaşladığına yani olası bir resesyona doğru gidildiğine işaret edilmeye başlandı.
Bu noktada, Fed enflasyon karşısında gereğinden geç ve agresif hareket ederek, enflasyonu değil büyümeyi yavaşlatmakla suçlanıyor. Şüphesiz ki Fed’in üzerinde hem ekonomik hem siyasi bir baskı mevcut; fakat tüm bu baskılara rağmen bağımsız şekilde karar verecek olan Fed’in sonraki aylar için izleyeceği politika çok belirleyici olacak.
Özellikle eylül ayı toplantısının ardından yapılan açıklamalarda ileriye yönelik paylaşılan değerlendirmelerin piyasalar tarafından şahin olarak algılanmasıyla başlayan süreçte, geçtiğimiz haftalarda Fed üyelerince çekirdek enflasyonda sürpriz artışlar görülmeye devam edilmesi halinde Fed’in yüzde 4,5 faiz oranında durmayabileceğinin ifade edilmesiyle, Fed swaplarında 2023 yılının ilk yarısı için ilk kez yüzde 5 faiz oranı fiyatlanmaya başlanmış; tahviller de bu şahin mesajları kötü algılamıştı.
Sonraki süreçte, beklenenin altında gelen büyüme verilerinin ardından kimi Fed üyelerince dile getirilen artık faiz artırım hızını yavaşlatmayı konuşmanın zamanının geldiğine dair ifadeler piyasalara FOMC üyeleri arasında “enflasyon düşene dek koşulsuz şartsız sıkılaşma” konusunda tereddütler oluşmaya başladığını gösterdi.
Dolayısıyla şu noktada piyasalar özellikle Fed yetkililerinden gelen, para politikasındaki sıkılaşma hızında potansiyel bir yavaşlama olabileceğine dair son işaretlerle aralık ayındaki faiz artışının büyüklüğü konusunda bölünmüş halde. Yukarıda açıklanan sebeplerle aralık ayında faiz artırım hızının 50 baz puana düşeceğini ve daha sonra faiz artırımına ara verileceğini öngören kimi analistlere karşın halen pozitif seyreden iş gücü piyasası ve kontrol altına alınamayan yüksek çekirdek enflasyon kombinasyonuyla Fed’in faizler konusunda agresif sıkılaştırma yoluna bağlı kalmaya devam edebileceğini öngören diğer bir görüş mevcut.
Powell’ın açıklamaları faiz kararından daha önemli
Açıklanacak faiz kararının ardından Fed Başkanı Powell’dan açıklamalar gelecek. Faiz kararı sonrası Fed’den ve Başkan Powell’dan gelecek açıklamalarda yapılacak vurgular önem teşkil ediyor.
Şayet önceki toplantılarda olduğu gibi yüksek enflasyonla kayıtsız şartsız mücadele edileceği, önceliğin enflasyonla mücadele olduğu ve enflasyon düşene dek mevcut para politikasının kararlılıkla sürdürüleceği şeklinde mesajlar gelirse, bu durum Fed’in ilerleyen aylarda şahin politikasına devam edeceği ve aralık ayı toplantısında da 75 baz puanlık faiz artışı planladığı şeklinde yorumlanabilir.
Öte yandan gelecek açıklamalarda enflasyonla mücadelenin yanında büyüme vurgusu yapılırsa, yani ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlamaya dikkat çekilerek bunun yakın zamanda ABD ekonomisi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler vurgulanırsa Fed’in ilerleyen aylarda vites düşürerek daha güvercin bir politikaya yönelmeyi planladığı öngörülebilir.