Temmuz ayı TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 42,95 olurken, bugün açıklanacak olan faiz kararında TCMB’den herhangi bir değişiklik beklenmediği görüldü.
Alışılanın aksine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) temmuz ayında Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın programı sebebiyle perşembe değil salı günü gerçekleştirecek ve sonrasında temmuz ayına ilişkin faiz kararını açıklayacak. Hatırlanacağı üzere politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranı 2024 yılının mart ayından bu yana yüzde 50 seviyesinde bulunuyordu. Piyasaların beklentisi ise bu temmuz ayında da TCMB’nin politika faizinde herhangi bir değişiklik yapmadan bunu yüzde 50 seviyesinde sabit bırakması yönünde.
Bu beklentiyi kuvvetlendiren faktörlerden bir tanesi de Başkan Karahan’ın bundan yaklaşık 2 hafta kadar önce gerçekleştirdiği faiz indirimi açıklaması. Hatırlanacağı gibi haziran ayı enflasyonu sekiz ay sonra ilk kez bir gerilemeye işaret etmişti. Enflasyonda görülen bu gerileme ise TCMB’nin yüzde 50 seviyesinde bulunan politika faizinde indirime gidebileceğine dair spekülasyonlarına sebep olmuştu. Birçok analist TCMB’nin dördüncü çeyrekte faiz indirimi yapmasını beklerken Goldman Sachs ise bu çeyrekte bir indirim beklentisini dile getirmişti. Başkan Karahan ise faiz indirimine temkinli yaklaşılması gerektiğini, faiz indirimini konuşmadan önce hedeflerini tutturmaktan emin olmak istediklerini, TCMB’nin hanehalkı ve firma beklentilerinde de daha net iyileşme görmek istediğini dile getirmişti. Dolayısıyla temmuz ayı toplantısından bir faiz indirimi beklentisine girmek yanlış olacaktır. Enflasyonda görülen düşüşün ardından bir faiz artışı da gelmeyeceğine göre temmuz ayı toplantısında politika faizinin sabit bırakılacağını söyleyebiliriz.
Karahan’ın sözünü ettiği hanehalkı ve firma beklentilerindeki iyileşme ne anlama geliyor? Karahan, piyasa beklentilerinin TCMB’nin işini kolaylaştıracak biçimde dezenflasyon sürecine destek olmasını beklediklerini ifade etmişti. Bu durum ise TCMB’nin daha rahat hareket edebilmesine fayda sağlayabilir. Ancak, bu, TCMB’nin izlediği para politikasına daha fazla güven duyan piyasa aktörleri ile yaşanabilir. Burada unutulmamalı ki spekülasyon yaratacak açıklamalar bu sürece zarar da verebilir, dolayısıyla açıklamaların yalnızca TCMB kanadından gelmesi süreci spekülasyonlardan uzaklaştırarak sürece pozitif katkı sağlayabilir.
Öte yandan pazartesi günü temmuz TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi temmuz dönemi sonuçları da açıklandı.
Katılımcıların TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi temmuz ayı anket döneminde yüzde 50,00 seviyesinde sabit kaldı. Katılımcıların cari yıl sonu tüketici fiyat endeksi (TÜFE) beklentisi temmuz ayı anket döneminde yüzde 43,52 seviyesinden yüzde 42,95 seviyesine geriledi.12 ay sonraki TÜFE beklentisi yüzde 30,02 olurken 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise yüzde 19,32 olarak kaydedildi.
Geçmişe bakıldığında 2022 yılının aralık ayı Piyasa Katılımcıları Anketi yüzde 66,80 seviyesinde bir yıllık TÜFE beklentisine işaret etmiş, aralık ayı yıl sonu TÜFE oranı ise beklentilerden daha olumlu şekilde yüzde 64,27 olarak açıklanmıştı. Benzer şekilde 2023 yılının aralık ayı Piyasa Katılımcıları Anketi yüzde 65,10 seviyesinde bir yıllık TÜFE beklentisine işaret etmiş, yıl sonu TÜFE oranı ise beklentilerden daha olumlu şekilde yüzde 64,77 olarak açıklanmıştı. Piyasa Katılımcıları Anketi ile yıl sonu TÜFE oranlarının son iki senede paralel şekilde geldiği görülüyor. Hatırlatmak gerekiyor ki TCMB’nin son enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 38 seviyesine çıkarılmıştı. Temmuz ayı TÜFE verisinin açıklanması ile birlikte piyasalarda da fiyatlama adına daha net bir tablo oluşacaktır.