Euro Bölgesi’nde açıklanan şubat ayı enflasyon oranı, bu hafta Fransa ve Almanya örneklerine benzer şekilde beklentilerin üzerinde gelerek fiyat artış baskısının halen kuvvetli olduğunu gösterdi.
2023 yılıyla birlikte piyasalarda oluşan iyimser hava ve enflasyonel baskılarda azalma görüleceğine dair inançla, merkez bankalarının faiz artışlarında sona gelmiş olabileceğine yönelik bir beklenti de oluşmuştu. Her ne kadar gelişmiş ekonomilerin merkez bankaları başkanları çoğunlukla enflasyonun halen kontrol altına alınamamış olabileceğine dair açıklamalarla faiz artışının ve sıkı para politikasının devam edeceğini işaret etmiş olsalar da özellikle ocak ayında yeni yılla birlikte piyasalarda oluşan iyimser havanın da etkisiyle merkez bankalarının bu mesajları, hatırlanacağı gibi özellikle ABD örneğinde, piyasalar tarafından ısrarla daha güvercin mesajlar olarak anlaşılmıştı.
ABD örneğiyle devam etmek gerekirse, şubat ortasında açıklanan ocak ayı enflasyon verisinin beklentilerin üzerinde gelmesiyle enflasyonel baskıların halen etkili olduğu görüldü ve ülkede yavaşlayan ekonomik aktiviteyle birlikte resesyon ihtimali zayıf da olsa dile getirilmeye başlandı. 22 Mart’ta gerçekleştirilecek Amerikan Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında 50 baz puanlık bir faiz artışı beklentisi şu anda yüzde 30 seviyelerinde bulunurken, piyasalarda mayıs ve haziran aylarında 25’er baz puanlık faiz artışı beklentisi ise yüzde 70 ve yüzde 60 seviyesinde bulunuyor. Buna göre, piyasalar faiz artışlarının devam edeceğine biraz daha ikna olmuşa benziyor.
ABD örneğinin ardında Euro Bölgesi’ne baktığımızda ise enflasyon baskıları anlamında daha karamsar bir tablo görüyoruz. Bilindiği üzere Euro Bölgesi ekonomisi, 2023 yılında Hırvatistan'ın da ortak para birimine geçmesiyle birlikte 20 ülkede oluşuyor. Bu 20 ülkenin her birinin enflasyon oranları birbirinden farklı ve bu farklı veriler hem Euro Bölgesi’nin ortak enflasyon oranını etkilemekte, hem de ülkelerin birbirinden farklı enflasyon oranlarının birbirleri üzerindeki ekonomik ve politik etkileri de farklı olmakta. Dolayısıyla Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yürüttüğü politikalarda dikkate alması gereken hususlar da birden fazla.
Euro Bölgesi’nde de ABD’ye benzer biçimde 2023 yılının başlamasıyla birlikte iyimser bir hava oluşmuştu. Özellikle mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar sebebiyle enerji fiyatlarındaki azalma ve özellikle Almanya’da aralık ayında bir defaya mahsus olarak gerçekleştirilen Almanya Federal Hükümeti’nin tüm enerji faturalarını karşılaması gibi inisiyatiflerle enflasyon bir nebze olsun gerilemiş ve piyasalarda enflasyonda en kötüsünün geride kalmış olabileceğine dair bir beklenti oluşmuştu. Ancak bu noktada dikkat edilmelidir ki; ECB başkanı Christine Lagarde ve ECB guvernörleri özellikle inatçı çekirdek enflasyona dikkat çekmiş ve enflasyonla mücadele kapsamında daha alınacak çok yol olduğunu ifade etmişlerdi.
Bu hafta ise Euro Bölgesi’nin en büyük iki ekonomisi olan Almanya ve Fransa’da şubat ayı enflasyon rakamları beklentilerin üzerinde gelmişti. Almanya’da yüzde 8,5’e gerilemesi beklenen yıllık enflasyon yüzde 8,7 seviyesinde kalırken yüzde 0,6 seviyesine düşmesi beklenen aylık enflasyon ise yüzde 0,8 olarak açıklandı. Fransa’da yıllık enflasyon yüzde 6,2’ye, aylık enflasyon ise yüzde 0,9’a yükselmişti. İspanya’da açıklanan enflasyon rakamları da beklentilerin üzerinde bir artışı göstermişti.
Benzer bir tablo bugün Euro Bölgesi’nde de görüldü. Euro Bölgesi’nde şubat ayı ilk okumasına göre çekirdek enflasyon yüzde 5,6 ile rekor seviyeye çıktı. Aylık enflasyon yüzde eksi 0,2’den yüzde 0,8’e yükselirken yüzde 8,2’e gerilemesi beklenen yıllık enflasyon ise beklentilerin üzerinde kalarak 8,5’e geriledi. Açıklanan rakamlardan sonra ECB’nin sonraki toplantısından nasıl bir mesaj geleceği ise merak konusu olmaya başladı. Son olarak, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, dün bir açıklama gerçekleştirmiş ve ECB’nin bu ay 50 baz puanlık bir artışta kararlı olduğunu ve sonraki dönemde de önemli faiz artışlarına ihtiyaç duyulabileceğini ifade etmişti.
Enflasyon verisi öncesinde euro/dolar zayıf bir görüntü çizerken dolar endeksi ise gördüğü destekle toparlanmaktaydı. Açıklanan verilerin ardından dolar endeksi 104,76 seviyesine yükselirken düşüşünü sürdüren euro/dolar çaprazı 1,0623 seviyesine indi.