Bugün açıklanan TÜİK verileri eylül ayında enflasyonun beklentilerden daha iyi geldiğine işaret ederken; yıllık TÜFE yüzde 61,53, aylık TÜFE ise yüzde 4,75 olarak açıklandı.
Bugün sabah saatlerinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verisini açıkladı. Açıklanan veri beklentilerden daha iyi gelerek tüketici enflasyonun eylül ayında artışa devam etse de hız kestiğini gösterdi. Eylül ayında yıllık TÜFE yüzde 61,70 olan beklentilerin biraz altında kalarak yüzde 61,53 olarak açıklanırken yüzde 9,09’dan yüzde 4,88’e inmesi beklenen aylık TÜFE ise yine beklentilerin biraz altında kalarak yüzde 4,75 olarak açıklandı. Açıklanan yıllık enflasyon oranı 2023 yılının en yüksek oranı olarak dikkat çekti.
İTO ve ENAG verileri nasıl geldi?
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açıkladığı eylül ayı verileri İstanbul’da aylık enflasyonun yüzde 5,46; yıllık enflasyonun ise yüzde 73,18 olduğunu göstermişti.
İTO verilerinde perakende fiyatların önceki aya göre, diğer harcamalar grubunda yüzde 48,08, giyim harcamalarında yüzde 14,50, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 7,38, ev eşyası harcamalarında yüzde 4,47, gıda harcamalarında yüzde 4,31, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 3,50, konut harcamalarında yüzde 3,22 ve ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 0,38 artış kaydettiği açıklandı.
Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) eylül ayı verilerine göre ise eylül ayında yıllık enflasyon yüzde 130,13 olurken aylık enflasyon yüzde 6,24; ocak - eylül dönemi enflasyon oranı ise yüzde 95,33 oldu.
TCMB ne demişti?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eylül ayı Para Politikası Kurulunun (PPK) toplantısının ardından açıklanan toplantı tutanaklarında özellikle mevcut enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma sebebiyle enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risklerin canlı kaldığı ifade edilmişti.
Merkez Bankası, bu unsurların enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporundaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret ettiğini değerlendirmişti. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilirkeni parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, 2024 yılında dezenflasyonun Enflasyon Raporundaki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte olan kararlılığa vurgu yapılmıştı.
Yıl sonu enflasyon beklentisi, orta vadeli planda (OVP) yapılan son revizyonlarla birlikte yüzde 65 olarak açıklanmıştı.
Daha fazla faiz artışı gerçekleşir mi?
TCMB faiz artışı döngüsüne muhtemelen devam edecektir. Enflasyondaki artışın yavaşlamaya başlaması ve uluslararası kuruluşlarca TCMB’nin ortodoks politikalarının olumlu olarak nitelendirilmesi, TCMB’nin mevcut politikalara devam edeceğine ilişkin beklentileri de hayli kuvvetlendirdi. Hatırlanacağı üzere, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) geçtiğimiz hafta Türkiye’nin kredi notu için yapacağı gözden geçirmeyi kamuoyu ile paylaşmış ve kredi notunu ‘B’ olarak teyit ederken not görünümünü ise ‘negatif’ görünümden ‘durağan’ görünüme çekmişti. S&P’den önce Fitch de benzer şekilde not görünümünü 2 yıl sonra ‘negatif’ görünümden ‘durağan’ görünüme çekmiş; Moody's ise seçim sonrası ekonomi politikalarındaki değişimin kredi notu açısından pozitif olduğunu vurgulamıştı. Şu anda her üç kuruluş Türkiye'nin not görünümünü durağana çekmiş durumda.
Bilindiği üzere enflasyonla mücadele ederken izlenen faiz artış politikalarının negatif etkileri büyüme üzerinde görülmekte. Dolayısıyla faiz politikası yürüten merkez bankaları büyümeden ne ölçüde feragat edeceklerini yol haritası dahilinde takdir etmekteler. Hatırlanacağı üzere Türkiye için ikinci çeyrek gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) yüzde 3,8 büyümeye işaret ederken OVP’de ise 2023 yılı büyüme beklentisi yüzde 5’den yüzde 4,4’e çekilmişti. TCMB’nin atacağı sonraki adımlar veri bazlı olacaktır; büyümenin büyük önem teşkil ettiği Türkiye ekonomisinde büyüme rakamlarının arzu edilen seviyede olmaması halinde faiz artış hızının yavaşlatılabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple kasım ayında açıklanacak üçüncü çeyrek GSYH verisi TCMB açısından kritik olacaktır. Ancak enflasyonda tepe noktanın halen çok uzakta olduğu kanısındayım; dolayısıyla, özellikle kış mevsiminin gelmesiyle birlikte enerji fiyatlarında oluşabilecek artış, tüketici enflasyonunu yukarılara çekebilir.