Dün sona eren Fed FOMC toplantısından piyasaların beklentisi doğrultusunda 25 baz puanlık faiz artış kararı çıkarken, Powell’ın açıklamalarının piyasalar tarafından olumlu karşılanması sonrasında dolar endeksi 9 ayın en düşük seviyesine geriledi.
31 Ocak ve 1 Şubat tarihlerinde gerçekleşen Amerikan Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının ardından piyasaların merakla beklediği faiz kararı dün gece saatlerinde açıklandı. Fed, piyasaların da beklentileri doğrultusunda bir karara imza atarak faiz artış hızında frene bastı ve politika faizini 25 baz puan daha artırma kararı aldı. Bu kararla birlikte Fed’in mevcut faiz oranı yüzde 4,50 - 4,75 seviyesine yükselmiş oldu.
Kararın ardından açıklamalar yapan Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonla işlerinin henüz bitmediğini belirterek Fed’in faiz artışına sonraki birkaç toplantıda daha devam edebileceğinin sinyalini verdi.
Fed neden frene bastı?
Fed, geçtiğimiz yıl artan enflasyonla birlikte mart ayındaki toplantının ardından 25 baz puanlık bir faiz artışıyla faiz artırmaya başlamış, bunu takip eden toplantılarda önce bir kez 50 baz puanlık artış, bunu takip eden dört toplantıda ise tarihindeki en agresif politikalardan birini izleyerek 75’er baz puanlık faiz artışı gerçekleştirmişti. Fed aralık ayında ise faiz artış hızını 50 baz puana düşürdükten sonra bu ayki toplantıda 25 baz puanlık bir faiz artışı kararı aldı.
Bilindiği gibi faiz artışı, enflasyonla mücadele kapsamında merkez bankalarının elindeki tek silah değil, fakat en güçlü silahlardan biri. Ancak faiz artırma politikalarının enflasyonel baskıyı düşürmedeki olumlu etkisinin yanında ekonomiye verdiği hasarlar da mevcut. Dolayısıyla merkez bankalarının önceliklerini, izlenen politika kapsamında sonraki hamlelerini ve nerede duracaklarını çok iyi belirlemeleri gerekiyor. Hatırlanacağı üzere Fed sürecin başında kötü gidişata müdahalede geç kalmakla suçlanmış ardından bu durumu telafi etmek adına çok agresif bir politika izlemeye başlamıştı. ABD’de özellikle iş gücü piyasasının tahmin edilenden güçlü kalması izlediği agresif politikayı devam ettirebilmesi için Fed’in elini güçlendirdi. Tarım dışı istihdam verilerinin beklenenden yüksek gelmesi ve işsizlik yardımı başvurularının tahmin edilen düzeyin altında kalması burada dikkat çeken unsurlar oldu.
Mevcut durumda yıllık tüketici enflasyonu ekim ve kasım aylarında piyasa beklentilerinden daha fazla gerilemiş, aralık ayında ise piyasaların beklentisi doğrultusunda yüzde 6,5 olarak açıklanmıştı. Bu rakam her ne kadar Fed’in hedefi olan yüzde 2 seviyesinin hayli üzerinde olsa da, üç ay arka arkaya piyasa beklentilerinden daha olumlu gelen enflasyon oranları piyasalarda da enflasyonda tepe noktanın görüldüğüne ve Fed’in faiz artışında sona gelebileceğine hatta bu sene içinde faiz indirimi olabileceğine dair bir beklenti yaratmıştı. Fed’in önceliği tabii ki piyasa beklentilerine göre karar vermek değil. Fakat, agresif faiz artışlarıyla büyümeden feragat edilen bir dönemin sonunda büyüme rakamları da korkulduğu kadar etkilenmediğinden, Fed’in piyasa beklentisi doğrultusunda ve belki de ekonominin daha fazla yıpranmaması adına faiz artışında frene basması gayet anlaşılabilir bir hamle. Fakat burada önemli olan sonraki aylarda neler göreceğimiz olacak.
Powell: Enflasyonla işimiz bitmedi
Kararın ardından açıklamalar yapan Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonla işlerinin henüz bitmediğini belirtti. Hızlı parasal sıkılaşmanın etkilerinin henüz tam olarak hissedilmediğini vurgulayan Powell, para politikasının bir süre daha sıkı kalması gerektiğini de ifade etti. Enflasyon beklentileri her ne kadar oldukça çıpalanmış görülse de, seviyenin halen arzu edilenden çok yukarıda olduğunu da vurgulayan Powell, kısıtlayıcı duruşa ulaşabilmek adına Fed’in birkaç faiz artışı daha yapmayı tartıştığını belirtse de bu konuda herhangi bir tarih vermedi.
Ayrıca, mal sektöründe dezenflasyonun başladığını belirten Powell, temel hizmetlerde de enflasyonun düştüğünü görmeleri gerektiğini söyledi. İş gücü piyasasının oldukça sıkı olduğunu da vurgulayan Powell, hizmet enflasyonunu düşürebilmek adına iş gücü piyasasında dengeye ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Powell son günlerdeki temerrüt konusuna da vurgu yaparak şayet ülke temerrüde düşerse Fed’in ülke ekonomisini koruyamayacağını belirtti. Powell son olarak ekonomide herhangi önemli bir gerileme ya da işsizlikte artış olmadan enflasyonu yüzde 2 hedefine çekmenin mümkün olduğunu da belirtti.
Piyasalar karara ve açıklamalara nasıl tepki verdi?
Fed’in ve Powell’ın nispeten güvercin sayılabilecek açıklamalarının ardından S&P 500 ve Nasdaq yükseldi. ABD 10 yıllık tahvil faizi Powell’ın açıklamalarının ardından yüzde 3,47’den yüzde 3,41 seviyesine indi. Dolar endeksi 101 seviyesinin altına dek gerilerken, euro/dolar 1,10 seviyesinin, ons altın ise 1950 dolar direncinin üzerine çıktı. BTC ise ağustos ayından bu yana ilk kez 24 bin dolar seviyesinin üzerini gördü.