TCMB, ekim ayı faiz kararını bugün açıklayacak. Beklentiler bugünkü toplantıda faizlerin sabit bırakılacağı yönünde.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) ekim ayı toplantısı bugün gerçekleşecek. Gerçekleşecek toplantı sonrasında her ay olduğu gibi bu ay da TCMB, politika faizine ilişkin kararını kamuoyu ile paylaşacak.
Geçtiğimiz günlerde piyasalar TCMB kanadından gelebilecek bir faiz indirimini fiyatlamaya çalışıyordu fakat son açıklanan enflasyon verisi ile birlikte bu beklentiler bir süreliğine rafa kalktı.
Bu kapsamda ekim ayı PPK toplantısında TCMB’nin politika faizini bir kez daha yüzde 50 seviyesinde sabit bırakması bekleniyor.
Enflasyon beklentilerin üzerinde
Son olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan eylül ayı enflasyon verileri piyasa beklentilerinin üzerinde gelmişti.
Piyasalar, ağustos ayında aylık bazda yüzde 2,47, yıllık bazda ise yüzde 51,97 artış kaydeden tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) eylül ayında aylık bazda yüzde 2,20, yıllık bazda ise yüzde 48,30 olarak açıklanmasını bekliyordu fakat TÜİK verilerine göre TÜFE eylül ayında yıllık bazda yüzde 49,38 artış kaydederken, aylık bazda ise yüzde 2,97 yükseldi.
Eylül ayında enflasyon yıllık bazda üç senelik bir sürenin ardından ilk kez politika faizinin altına gerilemiş olsa da TCMB kurmaylarının asıl enflasyon göstergesi olarak vurguladıkları aylık TÜFE’deki artışın öngörülenden yüksek olması, Türkiye’de fiyat artış baskılarının halen devam ettiğini gösteren önemli bir gösterge olarak kaydedildi.
Perakende satışlar artarken sanayi üretimi yavaşlıyor
Ekonominin mevcut durumu ile ilgili ilginç noktalardan bir tanesi de perakende satışlar düzenli biçimde yükselirken sanayi üretiminin de düzenli biçimde düşmesi ve bu sebeple bu iki kalem arasındaki makasın düzenli biçimde açılması.
Enflasyonu kontrol altına alırken merkez bankalarının dikkate aldıkları konulardan bir tanesi de tüketicilerin harcama alışkanlıklarını kırmayı başarabilmek. Zira fiyat artış baskılarını azaltmak ve nihayet kontrol altına alabilmek adına bu durum önem teşkil ediyor. Ancak bu durum Türkiye’de henüz sağlanabilmiş değil. Enflasyonun çok yüksek seviyede olması ve Türk lirasının düzenli biçimde değer kaybetmesi tüketicileri harcama yapmaya iten faktörlerin başında geliyor ve bu durum enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkiliyor.
Sanayi üretiminin de düzenli biçimde azaldığı göze çarpıyor. Öte yandan yavaşlama yalnızca sanayi üretiminde değil toplam 15 üretim verisinin 13’ünde görülüyor ve bu durum ekonomide belirgin bir yavaşlama tablosuna işaret ediyor.
İlk faiz indirimi ne zaman gelir?
Mevcut durumda enflasyon istenilen hızda yavaşlamazken sıkı para politikasının ekonomide yavaşlama emareleri gösterdiği görülüyor. Özellikle son açıklanan enflasyon verisi ile birlikte faiz indirimi beklentilerinin de bir süreliğine rafa kalkacağı tahmin ediliyor.
Türkiye ile yakından ilgilenen yabancı finans kuruluşları da bu yönde görüş beyan ediyor. JPMorgan faiz indirimi beklentisini 2024 yılının kasım ayından 2025 yılının ocak ayına çekerken Bank of America (BofA) ise enflasyon beklentisini yükseltmekle birlikte ilk faiz indirimini de 2025 yılının ilk çeyreğinde beklediğini ifade etti.