Bilim, insanlığın geleceğini şekillendiren en önemli alanlardan biri olmasına rağmen, uzun ve meşakkatli fonlama süreçleri, yüksek yayın ücretleri ve tekelleşmiş yayıncılık gibi sorunlarla karşı karşıya. Tam da bu noktada devreye giren Decentralized Science (DeSci) yani Türkçe ismiyle Merkeziyetsiz Bilim, bilimsel süreçleri blok zinciri teknolojisiyle yeniden düzenleyerek daha şeffaf, kapsayıcı ve hızlı bir ortam sunmayı hedefliyor.
DeSci, bilimsel araştırma ve geliştirme çalışmalarını merkezî yapılardan uzaklaştırarak blok zincirin otomasyon ve güvenilirlik ilkelerinden yararlanır. Özünde, fonlama gibi maddi kaynakların nasıl toplandığından veri paylaşımının nasıl organize edildiğine kadar, sürecin her aşamasında küresel katılıma olanak tanıyan ve şeffaflığı odağa alan bir yaklaşım vardır. Bu sayede geleneksel bilimde karşımıza çıkan zaman kayıpları, yüksek maliyetler veya belirli kurum ve otoritelerin onay mekanizmalarına takılma gibi engeller en aza iner.
Bilim insanları, projelerini finansal açıdan desteklemek için tek bir devlete veya kuruma bağlı kalmak yerine, küresel toplulukların desteğini çekebilir ve araştırmalarının sonuçlarını blok zinciri üzerinde takip edilebilir kılar. Aynı zamanda fikri mülkiyet hakları, tokenize edilen varlıklar sayesinde hem koruma hem de adil bir paylaşım düzeni içinde yönetilebilir.
Geleneksel bilimde karşılaşılan zorluklar
Regülasyon ve uyumluluk, özellikle sağlık, ilaç ve biyoteknoloji gibi sıkı düzenlemelere tabi alanlarda, DeSci projeleri için büyük bir öneme sahiptir. Bu projelerin, yasal düzenlemelere uygun hareket ederken aynı zamanda merkeziyetsizlik ve yenilikçi finansman modellerini sürdürebilmesi için dikkatli bir şekilde tasarlanması gerekmektedir.
Öte yandan, blok zinciri ve NFT gibi teknolojiler, hala geniş kitleler için karmaşık bir alan olmaya devam etmektedir. Birçok bilim insanı bu teknolojilere aşina olmadığı için eğitim ve rehberlik süreçleri büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, kullanıcı dostu ara yüzlerin geliştirilmesi de bu teknolojilerin benimsenmesinde kritik bir rol oynayacaktır.
Güvenilirlik ve kalite kontrol ise DeSci’ın karşı karşıya olduğu önemli zorluklardan biridir. Bu platformlarda herkesin bir şey yayımlayabilmesi, kalite kontrol süreçlerinin önemini artırmaktadır. Sahte verilerin veya hatalı deney sonuçlarının nasıl eleneceği sorusu, topluluk temelli hakemlik ve puanlama mekanizmalarının etkinliğine bağlıdır. Ancak, bu süreçlerin başarısı, zamanla pratikte kanıtlanmayı beklemektedir.
Son olarak, bilim camiasının büyük bir kısmı geleneksel kurumlara, yayıncılık sistemlerine ve hiyerarşik fonlama modellerine alışkındır. Bu durum, DeSci’ın kalıcı bir başarı elde edebilmesi için kültürel bir dönüşümün gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu dönüşüm, DeSci’ın bilim dünyasında yerleşik bir model haline gelmesi için kritik bir adım olacaktır.
DeSci’ın öne çıkan faydaları
Topluluk odaklı fonlama, araştırmacılara projelerini merkezi kurumlar yerine DAO (Decentralized Autonomous Organization) gibi yapılar üzerinden sunma ve destek alma olanağı tanır. Bu yaklaşım, demokratik oylama ve denetim mekanizmaları sayesinde yenilikçi projelerin dışlanmasını en aza indirir. Aynı zamanda, blok zincirinin değiştirilemez kayıt sistemi, bilimsel yayınların hangi aşamalardan geçerek son hâlini aldığını herkesin denetleyebilmesini mümkün kılar.
Bilim insanlarının verilerini açık bir şekilde paylaşması, iş birliğini hızlandırırken, tekrar deneylerden kaynaklanan vakit ve kaynak kaybını da önemli ölçüde azaltır. IP (Intellectual Property) tokenizasyonu, buluşların dijital varlıklar aracılığıyla koruma altına alınmasını ve adil gelir paylaşımını destekler. Ayrıca, uluslararası araştırmacıların projelere kolayca katılabilmesi, veri paylaşımı ve ortak deney süreçlerini hızlandırarak küresel bir iş birliği ortamı yaratır. Bu model, bilimsel çalışmaların daha verimli, şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde yürütülmesini mümkün kılar.
Örnek DeSci projeleri
VitaDAO: Yaşlanma karşıtı araştırmaları fonlayan bir DAO’dur. Topluluğun oylarıyla hangi projelerin destekleneceğine karar verilir.
Molecule: Biyoteknoloji alanında fikri mülkiyeti blok zincirinde yönetmeye odaklanır. IP-NFT modeliyle lisanslama ve hak paylaşımı kolaylaşır.
ResearchHub: Araştırmacıların makalelerini paylaşarak birbirini değerlendirdiği, katkı sağlayanların token ödülleri alabildiği bir platformdur.
Geleceğe bakış ve sonuç
DeSci, merkeziyetsiz teknolojiler ile bilimi daha demokratik, hızlı ve verimli hale getirmeye çalışan bir hareket. Mevcut ekosistem içinde zaten isim yapan bazı DeSci projeleri (örneğin; ilaç Ar-Ge’sinde fonlama, IP haklarının NFT’leştirilmesi vb.) bu alana olan ilgiyi artırıyor. Ethereum kurucu ortağı Vitalik Buterin’den büyük borsaların yöneticilerine kadar, pek çok önemli isim DeSci’ın potansiyeline dikkat çekiyor.
Gelecekte DeSci’ın yaygınlaşmasıyla birlikte, her ülkeden ve her sosyal kesimden insanın bilimsel araştırmalara doğrudan katılabilmesi mümkün olacak. Bağımsız bir araştırmacı, ilgi çekici bir projesini bir DAO’ya sunarak fon toplayabilecek ve verilerini, metodolojisini herkese açık biçimde paylaşabilecek. Böylece finansman bulamayan sıra dışı fikirler, geleneksel yapının dışına çıkılarak destek bulabilir.
Elbette bu süreçte yanlış başlangıçlar, iflas eden projeler, hatta kötü niyetli girişimler de olacaktır. Fakat blok zinciri ve Web 3.0’ın sağladığı şeffaflık, izlenebilirlik ve topluluk temelli yönetişim, bilimin ilerlemesi için heyecan verici bir zemin sunuyor. Günün sonunda, bilimi kolektif bir çaba olarak görenler için DeSci, hem felsefi hem de pratik düzeyde çığır açıcı bir dönüşümün fitilini ateşliyor.
Kısacası DeSci, bilimi kendi özgün doğasına uygun şekilde, daha açık ve paylaşımcı bir anlayışla yeniden inşa etmeye aday. Yeni dönemde tek bir üniversite laboratuvarına ya da tek bir dergiye sığmayacak kadar geniş bir evren söz konusu. Bilim artık token’larla, NFT’lerle, DAO’larla ve küresel katılımla desteklenebilir hale geliyor. Bu devrimsel dönüşümü erken fark edenler ise hem bilimde hem de toplumsal gelişimde ezberleri bozabilir.