Küresel piyasalarda bugünün en önemli gelişmesi ABD TÜFE verisi olurken, verinin enflasyonda gerilemeye işaret edeceğine dair artan beklentilerle dolar endeksi geriliyor.
Piyasalar bu haftanın en önemli ekonomik gelişmesi olan ve bugün TSİ 16:30’da açıklanacak olan ABD aralık ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verisine odaklanmış durumda. Veri kağıt üzerinde yalnızca ABD’deki enflasyon oranıyla ilgili bilgi verecek olsa da, piyasaların asıl amacı açıklanacak veri sayesinde Fed’in sonraki hamlelerine ilişkin tahmin yürütebilmek.
Piyasaların bugün açıklanacak olan veriden beklentisi ise ABD’de kasım ayında yüzde 7,1 olarak açıklanan yıllık enflasyonun aralık ayında yüzde 6,5’e gerilemesi yönünde. Aylık TÜFE’nin ise yüzde 0,1’de sabit kalması bekleniyor. Enerji ve gıda grubu fiyatlarının dahil edilmediği çekirdek enflasyon konusunda ise piyasalar yüzde 6’dan yüzde 5,7’e bir düşüş yaşanmasını bekliyor. Ancak, uzmanlar arasında TÜFE verisinde pozitif yönlü sürpriz bekleyenler de bulunuyor.
Fed yetkilisinden piyasa beklentilerine yönelik açıklama
Geçtiğimiz haftanın son gününde bu hafta başına kadar Amerikan Merkez Bankası (Fed) yetkililerinden şahin açıklamalar gelmişti. Fed’in Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) bu sene oy hakkı bulunmayan isimlerden ikisi, San Francisco Fed Başkanı Mary Dely ve Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic şahin açıklamalarda bulundu.
Kısaca hatırlatmak gerekirse, Bostic ve Dely cuma ve pazartesi günleri gerçekleştirdikleri açıklamalarda, geçtiğimiz cuma günü gelen aralık ayı verilerinin faiz artış politikası konusundaki görüşlerini değiştirmediğini ve 31 Ocak - 1 Şubat 2023 tarihlerinde gerçekleşecek sonraki FOMC toplantısında 50 baz puanlık bir artıştan yana olduklarını dile getirmişlerdi. İki isim de enflasyona karşı zafer ilan etmek için henüz çok erken olduğunu, bu sebeple faizlerin bir süre daha yüksek seviyelerde kalması gerektiğini değerlendirmişti.
Ardından salı günü Fed Başkanı Jerome Powell İsveç’te bir etkinlikte konuşmuştu. Piyasalar Powell’dan gelecek açıklamalara kulak kesilmişken Powell, merkez bankalarının bağımsızlığı ve Fed’in iklim değişikliği konusundaki rolü gibi konu başlıklarına değinmiş, Fed’in para politikası konusunda izleyeceği yola dair bir açıklama yapmaktan kaçınmıştı.
Dün ise Boston Fed Başkanı Susan Collins piyasaların fiyatladığı baz senaryo olan 25 baz puanlık faiz artışını destekleyen açıklamalar yapmıştı. Collins, Fed’in daha önceden aldığı sert faiz artışı kararlarının ekonomideki etkisinin tam olarak hissedilebilmesi adına zaman tanınması gerektiğini, bu sebeple sonraki FOMC toplantısında faiz artış hızının yavaşlatılmasından yana olduğunu ifade etmişti.
Piyasalar Fed’in faiz artış hızını yavaşlatacağını umuyor
ABD’de cuma günü açıklanan ISM hizmet PMI verisi ülkede hizmet sektörünün faaliyetlerinin 2020 yılından bu yana en düşük seviyede ve daralmaya işaret ettiğini gösterdi. Buna ek olarak, ücret artışlarının da yavaşlamış olduğu göründü. Fakat tüm bunlara rağmen yine cuma günü açıklanan veriler, 2022 yılının aralık ayında ABD’deki istihdamının yine beklentilerin üzerinde bir artış gerçekleştirdiğine işaret etti. Bu durum, Fed’in agresif sıkılaşma politikasının ülke ekonomisi üzerindeki etkilerine ilişkin endişeleri bir nebze olsun hafifletti. Özellikle istihdam verisinin faiz artışında yavaşlama senaryosunu desteklemesiyle dolar endeksi de düşüşe geçti.
Bugün açıklanacak olan aralık ayı TÜFE verisinde enflasyonun yavaşlamaya devam ettiğine dair bir belirti görülmesi, Fed’in tarihinde gerçekleştirdiği en agresif sıkılaşma döngülerinden birinde sona yaklaşılmış olabileceğine dair piyasa umutlarını da desteklemiş olacak. Piyasalar sonraki FOMC toplantısında 25 baz puanlık bir faiz artışı gelmesi ihtimalini yüzde 81,4 olarak fiyatlarken toplantıdan faiz artışı çıkmaması ihtimali ise yüzde 18,6 olarak fiyatlanıyor.
Açıklanacak TÜFE verisi öncesinde küresel borsalar yükselmeye devam ederken dolar endeksi yüzde 0,22 gerileme ile 103,04 seviyesinden işlem görüyor. Dolardaki gerilemenin de etkisiyle yükselişte olan euro/dolar ise yüzde 0,11’lik bir artışla 1,0766 seviyesinde bulunuyor. Geçtiğimiz seneden bu yana en güçlü yükseliş dönemini yaşayan ve yüzde 0,41’lik bir artışla 1884,06 seviyesinde seyreden ons altın ise TÜFE verisinin yüzde 6,5’den düşük gelmesi halinde 1900 seviyesini test edebilir.
