Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun bugün gerçekleştireceği 2022 yılının son toplantısında politika faizinde bir değişikliğe gidilmemesi bekleniyor.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 2022 yılının son toplantısını bugün gerçekleştirecek ve TSİ 14:00’da bu yılın son PPK kararı açıklanacak. Geçtiğimiz ayki faiz indirimiyle birlikte faizleri artık tek hanelere indiren TCMB’nin kasım ayı PPK toplantısı sonrasında verdiği mesajlar da göz önüne alındığında piyasaların genel beklentisi aralık ayı toplantısında politika faizinde herhangi bir değişikliğe gidilmemesi yönünde.
Faiz tek hanelere kadar nasıl düşmüştü?
Ülkemizde politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranı 2021 yılının ağustos ayında yüzde 19 seviyesindeyken TCMB, ağustos ayından aralık ayına kadar izlediği faiz indirimi politikasıyla bu dönemde politika faizini yüzde 19 seviyesinden yüzde 14’e kadar indirmişti. Bunu takip eden dönemde aralık ayından itibaren 2022 yılının temmuz ayına kadar politika faizi küresel koşullar gerekçe gösterilerek yüzde 14 seviyesinde sabit tutulmuştu.
TCMB bunu izleyen süreçte ise faiz indirimi için uygun şartların yeniden oluştuğunu gerekçe göstererek 2022 yılının ağustos ayında sürpriz bir şekilde faiz indirimine tekrar başlamıştı. Küresel piyasalarda Japonya hariç gelişmiş ekonomilerin merkez bankalarının sıkılaşma ve faiz artış politikası izlediği bu dönemde TCMB, ağustos ve eylül aylarında 100’er baz puan faiz indirimine giderek politika faizini yüzde 12’ye indirmiş, bundan sonra ise ekim ayı toplantısında piyasalar TCMB’den yine 100 baz puanlık faiz indirimi beklerken TCMB yine bir sürprize imza atarak 150 baz puanlık bir faiz indirimi kararıyla faizleri yüzde 10,5 seviyesine çekmişti. Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen kasım ayı toplantısından önce ise piyasalarda faizlerin artık tek hanelere çekileceği yönünde bir beklenti oluşmuş, TCMB de bu beklenti doğrultusunda karar vererek tekrar 150 baz puanlık bir faiz indirimiyle faizleri yüzde 9 seviyesine çekerek tek hanelere indirmişti. Bu kararın ardından yapılan yazılı açıklamada ise “Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir.” ifadesine yer verilmişti.
TCMB’nin faizleri indirirken gerekçesi neydi?
TCMB’nin önceki faiz indirimi kararlarını incelediğimizde ara ara büyümeye ve iktisadi faaliyetteki ivme kaybına vurgular yapıldığını görmekteyiz. Dolayısıyla TCMB’nin açıklamalarını kıstas aldığımızda faiz indirimlerinin iktisadi büyümenin desteklenmesi amacıyla yapıldığını, dolayısıyla bankanın önceliğinin enflasyonla mücadeleden daha ziyade iktisadi büyümede süreklilik olduğunu ifade edebiliriz.
Ekonomistlerin ise TCMB’nin bu yol haritasını baştan beri desteklemediklerini söyleyebiliriz. Hatta bazı ekonomistler, TCMB’nin faiz indirimi politikasının pratikte büyümeyi desteklemek bir yana dursun risk primini artırarak ve yurt dışı borçlanma kanallarını zayıflatarak büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskleri belirginleştiren bir adım olduğu yolunda görüşlerini defalarca ifade ettiler. Bugün geldiğimiz noktada izlenen politikanın negatif etkileri yüksek enflasyonun da etkisiyle çok bariz hissedilmese de 2023 yılında büyüme verilerinin hiç de TCMB’nin planladığı yönde olmayacağı kanısındayım.
Aralık ayı TCMB PPK toplantısından beklenti ne?
Kurul'dan yapılan yazılı açıklamadaki ifadeden TCMB’nin aralık ayı PPK sonrası faiz oranında herhangi bir değişikliğe gitmeyeceği anlaşılıyor; fakat daha önceden de görüldüğü üzere TCMB sürpriz bir kararla yine faiz indirimine de gidebilir. Dolayısıyla beklentinin faizlerin sabit kalması yönünde olduğunu belirtmekte, ancak sürpriz bir karar ihtimalini de olasılık dışında bırakmamakta fayda var.
Dolar/TL’ye gelirsek; bu sene dolar/TL’nin gerek iç ve dış gelişmelere, gerekse faiz indirimlerine hep kontrollü tepki verdiğini görüyoruz. Bazı ekonomistler dolar/TL’nin bu kontrollü hareketinin nedenini şu anki ekonomik sistemin yeterince tepki veremez duruma gelmesi olarak ifade ederken bazı ekonomistler ise kura müdahale edilerek kontrol altında tutuluyor olabileceği iddiasını dile getiriyor. Her halükarda Dolar/TL’nin, bugünkü karar ne olursa olsun yine kontrollü bir tepki vermesi ve uzun süredir hareket ettiği dar bantta hareketine devam etmesi bekleniyor.