Piyasalar haftaya düşük risk iştahıyla başladı

Okuma Süresi: 4 Dakika
Piyasalar haftaya düşük risk iştahıyla başladı
Hamit Alp Ünlü
27.03.2023 13:34

Geçtiğimiz hafta, ABD başta olmak üzere merkez bankalarının faiz kararları ve bankacılık kriziyle ilgili gelişmelerle tamamlandıktan sonra; piyasalar, yeni haftaya temkinli ve risk iştahı düşük bir biçimde başladı.

Geçtiğimiz hafta Amerikan Merkez Bankası (Fed) gerçekleştirdiği Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı ardından faizleri 25 baz puan artırma kararı almış, hafta içinde İsviçre Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası (Bank of England - BoE) da benzer şekilde faiz artışına gitmişti. Bankacılık krizinin devam ettiği bir ortamda merkez bankalarının enflasyonla mücadele çerçevesinde faiz artışına gitmesi ise krizin derinleşip derinleşmeyeceğine dair soru işaretlerinin artış göstermesine yol açmıştı.

Geçen haftaki bu önemli kararların ardından küresel piyasalar ise bir yandan bankacılık kriziyle ilgili gelişmelerin yeni bir sorun ortaya çıkarıp çıkmayacağını bir yandan da Belarus’a nükleer silah yerleştireceğini açıklayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in açıklamalarının ardından gerçekleşebilecek jeopolitik gelişmeleri yakından izliyor.

ABD resesyona girecek mi?

ABD’nin resesyona girme ihtimali, devam eden bankacılık krizi ve yüksek faiz oranlarıyla birlikte değerlendirildiğinde piyasaları endişeye sürükleyen bir ihtimal olarak yerini koruyor.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari pazar günü gerçekleştirdiği açıklamada bankacılık sistemindeki endişelerin ve bunların yol açtığı baskının ABD ekonomisini resesyona yaklaştırdığını ifade etti. Kashkari, bu düşüncesinin gerekçesi olarak ise bankacılık sektöründe yaşanan streslerin yol açabileceği kredi sıkışıklıklarının ekonomiyi yavaşlatma ihtimalini gösterdi.

Silicon Valley Bank (SVB) ve Signature Bank'ın iflasıyla derinleşen krizin ve yaşanan olumsuz gelişmelerin düzeltilmesi için zamana ihtiyaç olduğuna da vurgu yapan Kashkari, uzun vadeli hazine bonoları sebebiyle risk altında olan başka bankalar ve bankacılık sektöründe çok sayıda ticari gayrimenkul olduğunu bildiklerini dile getirerek, bu süreçte bankacılık sektörüne yansıması muhtemel kayıplara dikkat çekti. Endişe verici sayılabilecek bu açıklamalara rağmen Kashkari, ABD bankacılık sisteminin sahip olduğu yüksek sermaye miktarına vurgu yaparak, sistemin yaşanan baskılara dayanabilecek güçte olduğuna işaret etti.

Bu arada belirtmek gerekiyor ki ABD’de yaşanan bankacılık krizini derinleştiren ve ülkede görülen en büyük ikinci banka iflası olarak ABD tarihine geçen SVB satıldı. Buna göre ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), First Citizens Bank’ın SVB grubunun tüm mevduat ve kredilerini devralmayı kabul ettiğini açıkladı.

Putin’in açıklamaları endişe yarattı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise cumartesi günü Rusya’nın Belarus’a taktik nükleer silahlar konuşlandırmaya hazırlandığını açıkladı. Silahların kontrolünün Belarus’a devredilmediği ve bu hamlenin ilgili anlaşmalarını ihlal etmeyeceği de açıklamada vurgulandı. Putin ayrıca ABD’nin de taktik nükleer silahlarını müttefiki olan ülkelerin topraklarında uzun süredir konuşlandırdığını belirtti.

Açıklamalar piyasalarca endişeyle izlense de Beyaz Saray ABD’nin stratejik nükleer duruşunu yeniden planlamak için herhangi bir gerekçe ya da Rusya’nın nükleer silah kullanmaya hazırlandığına dair herhangi bir işaret görmediklerini ve NATO ittifakının savunma stratejisine bağlı kalmaya devam ettiklerini açıkladı. Öte yandan Ukrayna, Rusya’nın eylemleri hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısı talebinde bulundu.

Piyasalar haftaya temkinli başladı

Piyasalar ise bu gelişmelerin ardından haftaya endişe verici sayılabilecek bir ortamda, temkinli şekilde başlarken, Asya piyasaları haftanın ilk gününde karışık bir seyir izledi.

Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’dan gelen Ifo İş İklimi Endeksi ise beklentilerin üzerinde açıklandı. Mart ayında 91,1’den 91’e gerilemesi beklenen endeks 93,3’e yükseldi. Yaşanan bu gelişme Euro Bölgesi’nde bankacılık sektörüne olan güvenin arttığı şeklinde de yorumlandı.

Euro/dolar çaprazı ise ufak bir artışla 1,0760 seviyesinde seyrederken; ekonomistler, Avrupa Merkez Bankası’nın şahin duruşunun euro/dolar çaprazını önümüzdeki aylarda 1,10 seviyesine taşıyabileceğine dair görüşlerini paylaştı. Bu hafta Euro Bölgesi’nde izlenecek en kritik ve belirleyici gelişme ise cuma günü açıklanacak olan enflasyon verileri olacak.

Geçtiğimiz hafta Fed’in faiz artışına gitmesi ile Fed cephesinden gelen enflasyon vurgusu ve faiz artışlarına devam edileceğine ilişkin sinyallerle birlikte altın ise haftaya düşüşle başladı. Fed cephesinden gelen açıklamaların yarattığı baskının yanında dünyanın ikinci en büyük altın tüketicisi olan Hindistan'da altın fiyatların rekor seviyeye ulaşması sebebiyle yerel alıcıların bekleyişe geçmesiyle talep düştü ve bu durum da altın fiyatlarını olumsuz etkiledi. Böylelikle geçtiğimiz hafta 2000 dolar seviyesini test eden ons altın, şu dakikalarda yaklaşık yüzde 1’lik bir kayıpla 1960 dolar seviyesinin altına indi.

Dolar endeksi ise haftayı 103,1 seviyesinde açtı, şu saatlere dek de ufak çaplı yukarı ve aşağı yönlü hareketler sergileyen endeks, genel olarak aynı seviyesini korudu. Düşük risk iştahının devam etmesi güvenli liman arayışıyla yatırımcıları dolara yönlendirirse, endeks üzerinde de alımlar söz konusu olabilir.

REKLAMI KAPAT X