TCMB yarın kritik bir toplantının ardından faiz kararını açıklayacak. Peki, Merkez Bankası’nın geçmişteki faiz kararlarının piyasalar üzerinde nasıl bir etkisi olmuştu?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yarın gerçekleştireceği temmuz ayı Para Politikası Kurulu toplantısının ardından faiz kararını açıklayacak. Merkez Bankası, ortodoks ekonomi politikalarına dönüş kapsamında geçtiğimiz ay tam 27 ay sonra ilk kez faiz artış döngüsünü başlatmış ve politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranını yüzde 8,5 seviyesinden yüzde 15’e çıkarmıştı. Ancak faizlerin yüzde 14 ile yüzde 40 arasında bir aralığa çıkmasını bekleyen piyasalar gerçekleştirilen bu artışı yetersiz bulmuştu.
Diğer tüm değişkenler sabitken faizlerin bu denli artırıldığı bir ortamda döviz kurlarında ve borsada düşüş yaşanması beklenirken, haziran ayı PPK toplantısında beklentinin karşılanamaması sonrasında hem dolar/TL, hem de BIST 100 endeksinde yaklaşık yüzde 5’ten fazla artış yaşanmıştı.
TCMB ayrıca bu kararı dışında, geçtiğimiz dönemlerde de zaman zaman sürpriz kararlara imza atmıştı. Buna göre, TCMB’nin faiz artışları son bir yılda şöyle olmuştu:
Sürpriz faiz kararları dolar kurunu nasıl etkilemişti?
Yukarıdaki tablo ile TCMB’nin dolar/TL kuru verileri kıyaslandığında, özellikle sürpriz faiz indirimleri gerçekleştirilen 2022 yılının ağustos ve eylül aylarındaki PPK toplantılarının ardından dolar/TL kurunda sert artışlar yaşandığı göze çarpıyor.
Piyasaların sürpriz faiz indirimine karşı vereceği normal tepki bu olsa da, sonraki süreçte izlenen kuru kontrol altında tutma politikası sebebiyle dolar/TL çaprazının tepkisinin 2023 yılının Haziran ayına dek pek gerçekçi olduğunu söylemek doğru olmaz.
Ancak haziran ayındaki faiz artışına rağmen dolar kurunun yükselmesini beklentilerin karşılanamamasıyla açıklamak daha doğru olacaktır.
Bu doğrultuda yarın açıklanacak kararın da piyasa beklentilerini ne ölçüde karşılayıp karşılamadığı, döviz kurlarının önümüzdeki günlerdeki seyri için kritik öneme sahip olacaktır.
Ayrıca TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın kurun artık kontrol altında tutulmaya çalışılmayacağını ifade etmesinden dolayı, önümüzdeki toplantıların ardından piyasaların vereceği tepkilerin de bundan sonraki süreçte daha sağlıklı fikir verebileceğini söyleyebiliriz.
Yarınki toplantıya ilişkin beklenti ne yönde?
AA Finans (Anadolu Ajansı) tarafından gerçekleştirilen ve yirmi katılımcının yer aldığı beklenti anketine göre, katılımcıların politika faizine ilişkin değişiklik beklentisi 250 ila 650 baz puan arasında olurken, yarın gerçekleşecek toplantıya ilişkin medyan beklenti ise politika faizinin 500 baz puan artış ile yüzde 20 seviyesine yükseltilmesi yönünde.
Ancak bu konuda ilginç bir öngörü de Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi’den geldi. Buna göre Selvi, AA’nın anketine katılmadığını ifade ederek, “ekonomi çevreleriyle yaptığı görüşmeler” sonucunda yaptığı çıkarım ile yarınki toplantıda faizlerin beklentilerden az olacak biçimde yüzde 16,5 - 17 bandına yükseltilebileceği öngörüsünde bulundu.
Selvi’nin tahmininin doğru çıkması durumunda, mevcut ekonomik durum da göz önüne alındığında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB tarafından yinelenen “ortodoks politikalara kademeli dönüş” vurgusu piyasalarda biraz daha netlik kazanabilir ve TCMB faiz artış döngüsüne devam edecek bile olsa, bu döngünün son derece yavaş ve küçük faiz artışları ile yapılacağı yönünde bir fiyatlama oluşabilir.
Hatırlanacağı üzere son olarak dolar/TL çaprazı ise salı günü 27 seviyesini görmüş ve rekor kırmıştı. TCMB kararı öncesinde döviz kurlarında ise bu yükseliş bugün sekteye uğradı ve genel olarak yatay bir seyir izlendi. Ancak TCMB'nin yarın alacağı karar doğrultusunda, piyasaların her iki yöne yeni bir hareketlilik yaşaması oldukça muhtemel görünüyor.