Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) ekim ayı toplantısı bugün gerçekleşecek ve öğleden sonra faiz kararı açıklanacak. Peki piyasalar TCMB’den ne bekliyor?
TCMB PPK ekim ayı toplantısı bugün gerçekleşecek ve saat 14:00’da politika faizi kararı açıklanacak. Piyasaların beklentisi Merkez Bankasının bir kez daha faiz indirimine gitmesi yönünde.
Dünyadaki merkez bankalarının güncel kararlarını incelediğimizde, bu kararların genelinde enflasyonla mücadeleye vurgu yapıldığını ve bu kapsamda faiz artırma eğilimi olduğunu görüyoruz. Özellikle küresel piyasalara yön veren ve yatırımcıların yakından takip ettiği Amerikan Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve daha birçok örnekten de hatırlanacağı gibi, özellikle enerji fiyatlarının ekonomileri zorladığı ve gıda ürünlerinin de fiyat artışında ikinci sırayı çektiği bir ortamda merkez bankaları ekonomileri resesyona sokmak pahasına da olsa fiyat istikrarını sağlayabilmek adına arka arkaya faiz artışlarına devam ediyor.
Ülkemize baktığımızda ise farklı bir tablo göze çarpmakta. Hatırlanacağı üzere TCMB geçtiğimiz yıl ağustos ayından başlayarak aralık ayına dek faiz indirimi politikası izlemiş ve bu dönemde politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e çekmişti. Bunun ardından aralık ayından başlayarak ise bu yılın temmuz ayına dek politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranını, küresel koşulları gerekçe göstererek yüzde 14’te sabit tutmuştu.
Daha sonra TCMB, faiz indirimi için yeniden uygun şartların oluştuğunu açıklayarak 2022 yılının ağustos ayında sürpriz bir şekilde faiz indirimine tekrar başlamıştı. Banka ağustos ve eylül aylarında 100’er baz puan faiz indirimine giderek politika faizini yüzde 12’ye indirmişti.
Ekim ayı toplantısında piyasalar TCMB’den yine 100 baz puanlık faiz indirimi bekliyor; fakat faizin tek hanelere indirilmek istendiğine ilişkin söylentiler sürpriz bir karara da yol açabilir. Olası bir 100 baz puanlık faiz indirimi kararı sonrası şu sıralar 18,59 civarında seyreden dolar/TL çaprazının 18,70 seviyesine doğru çıkış yapması bekleniyor; fakat daha büyük oranda bir faiz artışı gelmesi halinde dolar/TL’den de daha beklenmedik bir tepki görülebilir.
TCMB’nin bu politikasının gerekçesi ne?
TCMB’nin faiz indirimi kararlarını incelediğimizde son karar metinlerinde büyümeye ve iktisadi faaliyetteki ivme kaybına vurgu yapıldığını görüyoruz. Buradan TCMB’nin faiz indirimlerini iktisadi büyümenin desteklenmesi amacıyla yaptığını, dolayısıyla bankanın önceliğinin enflasyonla mücadeleden daha ziyade iktisadi büyümede süreklilik olduğu çıkarımını yapıyoruz.
Önceki yazılarda da belirttiğimiz gibi ekonomistler Merkez Bankasının bu yol haritasını desteklemeyerek aksi yönde görüş bildirmekte. Kimi ekonomistler TCMB’nin faiz indirimi hareketinin pratikte büyümeyi desteklemek bir yana risk primini artırarak ve yurtdışı borçlanma kanallarını zayıflatarak büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskleri belirginleştiren bir adım olduğu yolunda görüşlerini ifade ettiler. Bazı ekonomistler ise sistemin yeterince tepki veremez duruma geldiğini, faiz indirimi kararlarının ardından dolar/TL çaprazında yüksek hareketlilik görmememizin sebebinin bu olduğunu dile getirdiler.
Enflasyon rakamları ne söylüyor?
Faiz indirimi kararlarının başlamasıyla birlikte üç haneli enflasyon rakamlarının ufukta görünmüş olabileceğine dikkat çekmiştik. Türkiye, Türkiye İstatistik Kurumundan (TÜİK) gelen resmi verilere göre eylül ayında yıllık yüzde 83,45 enflasyon oranıyla G20 ülkeleri arasında en yüksek enflasyon oranına sahip ülke konumunda. Buna ek olarak resmi olmayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre de İstanbul’da eylül ayında yıllık enflasyon yüzde 107,42 ile rekor bir seviyeye yükseldi. İki hafta sonra açıklanacak ekim ayı enflasyon rakamlarında yüzde 84,63 ile yine artış bekleniyor.
Faiz indirimleri ve yüksek enflasyon rakamları TL’nin reel kaybının artmasına da yol açmakta. Şu andaki mevcut yüzde 12 politika faizi oranı ve yüzde 83,45 oranında enflasyonla TL’nin kaybı yüzde 71 seviyesinde. Buna ek olarak Uluslararası Para Fonunun (IMF) birkaç gün önce yayımladığı makaleye göre dünya çapında dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimi TL oldu. IMF verileri ışığında, dolar karşısında yüzde 30’dan fazla değer kaybıyla yılbaşından bu yana en büyük değer kaybı TL'de gerçekleşti.