Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) ağustos ayı toplantısı bugün gerçekleşecek. Piyasalar bu ay da TCMB faiz kararında herhangi bir sürpriz beklemiyor.
Bilindiği gibi ülkemizin merkez bankası olan TCMB de her ay belirli tarihlerde bir araya gelerek Para Politikası Kurulu toplantılarını gerçekleştiriyor ve bu toplantılar sonrasında da politika faizi olan “bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı” ile ilgili kararını açıklanıyor. TCMB, 2021 yılının son çeyreğinde toplam 500 baz puan faiz indirimine gitmiş; bunu takiben bu yılın ilk yedi toplantısında ise artan enflasyon oranlarına rağmen, diğer merkez bankalarının aksine faiz oranlarında bir değişiklik yapmamıştı. Piyasalar bu ay da Para Politikası Kurulu’nun faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeden politika faizini ağustos ayı toplantısında da yüzde 14 oranında sabit tutmasını bekliyor.
Önceki açıklamalarında etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik risklere, yılın ilk yarısında bunların yarattığı olumsuz tabloya ve bunun sonucu olarak dünyada iktisadi faaliyetin zayıfladığına dikkat çeken TCMB’nin bu ay da önceki toplantılarda vurgu yapılan makroihtiyati politika ajandasının kimi ek tedbirlerle ve artan kararlılıkla uygulamaya devam edileceğine dair karara ve Türk lirasını destekleyecek politikalara devam etmesi öngörülüyor.
Rusya-Ukrayna savaşı altıncı ayını geride bırakırken, bu savaşın gıda ve enerji fiyatlarına olumsuz etkilerini her geçen gün görmeye devam ediyoruz. Her ne kadar Türkiye’nin arabuluculuğunda Ukrayna tahılı Türkiye üzerinden ihraç edilmeye başlanmış olsa da halen süregelen tedarik krizi, henüz bir nihayete eremeyen ve sonbahar için karamsar bir tablo çizen Covid-19 salgını ve tüm bunların sonucu olarak enflasyon oranlarının artışa devam etmesiyle merkez bankalarının ellerindeki en etkili silahlardan biri olan faiz ve para politikasında sıkılaşma yöntemine devam ederek arka arkaya faiz artırımına gittiklerine şahit oluyoruz. Bunun bir sonucu olarak küresel ekonomilerde resesyon korkusu da baş gösterdi. Böyle bir ortamda, zaten kırılgan olan ve üzerinde yeterince baskı bulunduran Türk lirasının daha da gerilemesi ihtimali dikkat çekiyor.
Enflasyon son 24 yılın zirvesinde
Bu ayın başında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan temmuz ayı enflasyon verilerine göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık yüzde 2,37 yıllık ise yüzde 79,6 olarak açıklandı. Enflasyon Türkiye’de arka arkaya 14. ayında da artış gösterdi. Bu rakam TÜFE’nin 1998 yılından beri aldığı en yüksek değer. Üretici fiyatlarındaki ivme de temmuz ayında devam etti. Üretici fiyat endeksi (ÜFE) temmuz ayında aylık 5,17 yıllık ise yüzde 144,61 oldu. TÜFE ve ÜFE arasındaki açılan makas da dikkatlerden kaçmadı. Açıklanan enflasyon verisinin ardından TÜFE ile TCMB politika faizi makası biraz daha açılarak 65,6 puanla rekor bir seviyeye yükseldi.
Türkiye, şu anda yüzde 79,6’lık enflasyon oranıyla G20 ülkeleri arasında açık ara zirvede bulunuyor. Türkiye’yi yüzde 58,8 ile Arjantin izliyor.
HSBC dolar/TL tahminini yukarı çekti
İngiliz HSBC bankası, geçtiğimiz hafta dolar/TL için yıl sonu tahminini yukarı çekti. Mevsimsel turizm gelirlerinin daha az destekleyici olması ve Avrupa’da resesyon baskısı ile ihracatın zayıflamaya devam etmesiyle Türk lirasının sonbaharda daha belirgin şekilde değer kaybedeceğine inandıklarını belirten banka, dolar/TL için öngörüsünü 2022 yıl sonu için 17,5’ten 19,5’e, 2023 ikinci çeyrek sonu için de 18,2’den 21’e yükseltti.
HSBC Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kur Stratejisti Murat Toprak imzasını taşıyan notta, TCMB’nin para politikası duruşunda ilerleyen dönemde herhangi bir değişiklik olacağına dair bir işaret bulunmadığı belirtilerek son aylarda yükselen enflasyonun reel faizleri daha da baskılaması, liralaşma stratejisinin ilk coşkusunun artık kalmaması ve genişleyen cari açıkla birlikte Türk lirasının değer kaybına devam ettiğine dikkat çekildi. Kur korumalı mevduatın (KKM) yurt içi yerleşiklerin büyük döviz alımlarını önlemede rol oynamaya devam ettiği değerlendirmesi yapıldı.