Sigortalı aktif çalışan ve emekli oranı diğer Avrupa ülkeleri gibi Türkiye’de de geriliyor

Okuma Süresi: 3 Dakika
Sigortalı aktif çalışan ve emekli oranı diğer Avrupa ülkeleri gibi Türkiye’de de geriliyor
Hamit Alp Ünlü
04.10.2024 15:00

Emeklilik sistemini ayakta tutan temellerden biri olan sigortalı aktif çalışan ve emekli oranı geleceğe yönelik hesaplamalar açısından Türkiye’de diğer Avrupa ülkelerine göre daha umut verici görüntü çizse de, önlem alınmazsa gelecekte karamsar bir tablo ortaya çıkabilir.

Emeklilik sisteminin yapı taşlarından biri sigortalı aktif çalışan ve emekli oranı. Mevcut oranın  değişimi emeklilik sisteminde olası değişikliklere neden olabileceğinden ötürü bu durumun iyi izlenmesi ve gelecek planların buna uygun biçimde gerçekleştirilmesi, sistemin aksamadan işleyebilmesi için önem teşkil ediyor.

Sigortalı aktif çalışanların ödediği emeklilik primlerinin mevcut emeklilere aylık emekli maaşı olarak ödenmesi şeklinde işleyen sistemde aktif ve pasif oranının azalması, sistemin kendi kendini döndürebilmesi için gereken kaynağın sağlanmasını zorlaştırdığı için emeklilere ödenen ya da ödenebilecek optimum miktardan feragat edilmesiyle, ya da sistemin devlet tarafından desteklenmesi gibi çözümlerle sonuçlanabilmektedir. Doğum oranlarının düşmesi, yaşam süresinin uzaması, nitelikli göç gibi sebeplerle ve buna bağlı olarak genç nüfus oranının düşmesiyle ya da emeklilik yaşının düşürülmesi gibi diğer nedenlerle aktif çalışan sayısı azalırken emekli sayısı da artmaktadır. Basit bir hesapla, bu durumun bugün prim ödeyen ve ödedikleri primlerden emekliliğinde faydalanmayı uman mevcut çalışanların gelecekte tatsız bir sürprizle karşılaşması olası bir durum.

Özellikle Avrupa’da bu oranın hızla azalması sebebiyle 2030’lu yılların ikinci yarısında sistemin çökeceğine ve şu anki çalışanların ödedikleri primlerin karşılığını alamayacaklarına dair hesaplamalar yapılmaktadır. Türkiye’de genç nüfusun fazla olması bir avantaj olabilir; fakat ülkemizdeki demografik yapının son dönemde Avrupa’ya benzer şekilde değişme eğiliminde olduğu unutulmamalıdır ve çok geç olmadan bu konuda önlem alınmalıdır.

Sigortalı istihdam ile emekli ve hak sahibi sayısı (aktif/pasif) oranı

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından 2024 yılı mart ayında yayımlanan son veri, Avrupa Birliği ve birlik ülkesi olmayan diğer Avrupa ülkelerindeki aktif/pasif oranının 2021 yılında ortalama 1,65 seviyesinde olduğunu ortaya koyuyor.

2021 yılı verilerine göre Avrupa’da ilk sırayı 2,45 ile Malta ve İzlanda paylaşırken ikinci sırada 2,23 ile Lüksemburg ve üçüncü sırada da 2,20 ile İrlanda yer aldı. Son 3 sırada ise 1,36 ile Letonya, 1,32 ile Fransa ve 1,30 ile Hırvatistan yer aldı. 2021 yılı verilerine göre Türkiye’deki oran 1,93 ile ortalamanın üzerinde idi. Ancak burada belirtilmesi gereken nokta 2021 yılından bu yana Türkiye’de sigortalı istihdam ile emekli ve hak sahibi sayısında görülen aşağı yönlü trend. Söz konusu veri 2023 yılında 1,67 ile 2021 yılı ortalamasının hemen üzerine dek geriledi. Bu gerilemenin sebeplerinin başında ‘emeklilikte yaşa takılanların” (EYT) emekli olması ve ortalamayı aşağı çekmesi geliyor.

 

Kaynak: Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR)

Yaşanabilecek mağduriyetler nasıl önlenebilir?

Mevcut tabloda bir değişiklik olmadığı takdirde, yukarıda da söz edildiği üzere yarının potansiyel emeklileri, kendi emeklilik günleri geldiğinde mağdur olacaklar gibi görünüyor. Peki yaşanabilecek bu mağduriyetin önüne nasıl geçilebilir?

Bu soruya verilecek en basit cevap, şayet kişinin ekonomik durumu buna müsaitse, her ay düzenli bir miktar birikim yapmak ve bu birikimi risksiz yatırım araçları vasıtasıyla bir kenarda tutmak. Ya da ülkemizde devlet desteği de sağlayan bireysel emeklilik sistemi (BES) gibi sistemler de tercih edilebilir. Ancak yatırım yapılacak yöntem kişinin beklentisi ve ihtiyacı gözetilerek dikkatli biçimde seçilmeli ve kişinin emekliliğini güvence altına alacak şekilde kapsayıcı olmalı.

REKLAMI KAPAT X