Dün açıklanan şubat ayı TÜFE verileri tüketici enflasyonunun şubat ayında hız kesse bile beklentilerin üzerinde açıklanırken bu durum TCMB’nin faiz artışlarına yeniden başlayıp başlamayacağı sorusunu akıllara getirdi.
Piyasaların merakla beklediği şubat ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verisi dün sabah saatlerinde açıklandı. Ocak ayında aylık bazda yüzde 6,70 gibi büyük bir artışın ardından piyasalar şubat ayında TÜFE’nin aylık bazda yüzde 3,70 artmasını bekliyordu.
Ocak ayında yüzde 64,86 olan yıllık TÜFE’nin ise şubat ayında yüzde 65,74 seviyesine yükselmesi piyasa beklentisi idi ancak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan veriler beklenen gibi gelmedi. Şubat ayında tüketici enflasyonu aylık bazda hız kesse de beklentilerin üzerinde olacak şekilde yüzde 4,53 artarken yıllık TÜFE de benzer şekilde yüzde 67,07 olarak açıklandı.
TÜİK’in resmi verilerinin yanında bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verileri de her ay olduğu gibi açıklandı. ENAG verilerine göre şubat ayında yıllık enflasyon yüzde 121,98 olurken aylık enflasyon ise yüzde 4,32 olarak açıklandı.
Bu ilginç durum dikkat çekti; zira ilk kez TÜİK’in açıkladığı aylık enflasyon verisi, ENAG’ın açıkladığı aylık enflasyon verisinden fazla geldi. İktisatçı Mahfi Eğilmez de bu ilginç durum üzerine X hesabından bir değerlendirme yaparak TÜİK’in açıkladığı bu verinin “IMF hazırlığı” olup olmadığı düşüncesini ortaya attı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre ise İstanbul’da şubat ayında aylık enflasyon bir önceki aya göre yüzde 4,07; bir önceki yıla göre ise yüzde 76,58 arttı. Bu verilere göre İstanbul enflasyonu Türkiye genelinin üzerinde kalmış oldu.
TCMB’nin dün gerçekleştirdiği enflasyon değerlendirmesinde şubat ayındaki artışın ana sebebi olarak gıda grubundaki artışlar gösterildi. Gıda grubundaki artış, yemek hizmetleri sektörüne de yansıyarak enflasyon üzerindeki olumsuz etkisini güçlendirmiş oldu.
Buna ek olarak Ortadoğu’da devam eden jeopolitik gerilimlerin etkisiyle artan petrol fiyatları da akaryakıt harcamalarındaki artışın sebebi olarak gösterildi.
TCMB, enflasyonda görülen yıllık bazdaki artışla alakalı olarak ise kira, eğitim, haberleşme ile lokanta ve otel fiyatlarındaki artış başta olmak üzere hizmet grubundaki artışa dikkat çekti.
TCMB faiz artışlarına tekrar başlayacak mı?
Hatırlanacağı üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yeni başkanı Fatih Karahan’ın liderliğindeki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, 8 aylık artış serisinin ardından politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bırakma kararı aldı.
Toplantı sonrasında açıklanan toplantı tutanakları alınan bu kararla birlikte enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ortaya koydu.
TCMB’nin faiz artış politikasına yönelik genel piyasa beklentisinde henüz bir değişiklik yok; piyasalar 21 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek bir sonraki PPK toplantısında TCMB’nin politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bırakmasını bekliyor.
Bu durum, ilerleyen günlerde açıklanacak diğer verilerin de beklenti üzeri gelen şubat ayı enflasyon rakamlarını desteklemesi ile değişebilir.
ABD’li finans devi JPMorgan Chase TCMB beklentilerinde değişikliğe gitti.
JPMorgan, daha önce TCMB’nin politika faizini yüzde 45 seviyesine çıkarması ile birlikte faiz artış döngüsünü sonlandıracağını öngörüyordu fakat şubat ayı aylık TÜFE verisi yüzde 4,5 ile hem yüzde 4,2 olan JPMorgan beklentisini hem de yüzde 3,5 olan piyasa beklentisini aşınca kurum TCMB’den gelecek faiz beklentisini revize etti.
JPMorgan nisan ayı PPK toplantısının ardından TCMB’nin 500 baz puanlık bir artışla politika faizini yüzde 50 seviyesine çıkarmasını bekliyor.
