TCMB faiz artışında piyasa beklentilerini yakalayabilecek mi?

Okuma Süresi: 3 Dakika
TCMB faiz artışında piyasa beklentilerini yakalayabilecek mi?
Hamit Alp Ünlü
24.08.2023 11:44

Piyasalar bugün gerçekleşecek PPK toplantısından 250 baz puanlık bir faiz artış kararı çıkmasını bekliyor.

Bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ağustos ayı Para Politikası Kurulu toplantısı gerçekleşecek ve her ay olduğu gibi bu toplantının ardından TCMB politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranı hakkında aldığı kararı açıklayacak.

Ortodoks politikalara kademeli dönüş sinyalinin ardından aynı şekilde kademeli biçimde gerçekleştirilen faiz artışlarını izlediğimiz süreçte, piyasalar bu ay TCMB’den 250 baz puanlık bir faiz artışı daha beklerken; geçtiğimiz günlerde açıklanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) programından çıkışa ilişkin yol haritasının piyasa faizleri üzerinde herhangi bir etkisi olup olmayacağı da piyasalar tarafından yakından takip ediliyor.

İLGİLİ HABER Merkez Bankası’ndan KKM’nin payını azaltacak yeni adım Merkez Bankası, TL mevduatları artıracak, KKM’nin ise mevduat içerisindeki payını azaltacak yeni bir düzenlemeye gitti. Buna göre, bankaların menkul kıymet tesisi uygulamasında yapılan değişiklikle, vadesi gelen KKM hesaplarının TL mevduata dönüştürme hedefi getirildi.

“Faiz artışları yetersiz, fakat doğru yönde atılan bir adım”

Yabancı yatırımcıların ve analistlerin birçoğu TCMB hakkında yukarıda tırnak içinde verilen ifadeyi sık sık tekrarlıyor.

Hatırlanacağı üzere TCMB, faiz artırım döngüsüne başlamadan önce en son 2021 yılının Mart ayında faiz artışı gerçekleştirmiş, bunu takip eden süreçte ise “düşük faizle büyüme sağlama” politikası çerçevesinde faizleri kademeli olarak düşürerek ve yer yer sabit bırakarak 2023 yılının haziran ayına dek politika faizini yüzde 8,5 seviyesine dek indirmişti.

Mayıs ayı seçimlerinin ardından, haziran ayında tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) aylık bazda yüzde 4, yıllık bazda ise yüzde 38 olduğu bir ortamda göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan ise göreve gelir gelmez ortodoks politikalara dönüleceğine ilişkin söylemleriyle piyasalarda faiz artışına tekrar başlanacağına ilişkin beklenti oluşturmuştu.

Bu açıklamaları takip eden süreçte piyasalarda ise TCMB’nin faizleri yüzde 20 - 40 bandı arasında bir noktaya çekeceğine ilişkin bir beklenti oluşmuş, değişik banka ve analistler tarafından bu konu hakkında ise uzun uzadıya yorumlar ve değerlendirmeler yapılmıştı.

Ancak TCMB, haziran ayı PPK sonrasında en düşük piyasa beklentisinden de düşük olacak biçimde, 650 baz puanlık bir faiz artışı ile politika faizini yüzde 15 seviyesine çekti ve ortodoks politikalara dönüşün kademeli olacağı sinyalini verdi.

TCMB ayrıca enflasyonla mücadele ederken elden geldiğince büyümeden de feragat edilmeyeceği vurgusunu yaptı. Bu mesajlar piyasaların beklentilerini revize edebilmesi açısından da önemli idi.

Bunu takip eden süreçte, temmuz ayında piyasalar TCMB’nin gerçekleştireceği faiz artışına ilişkin tahminlerini aşağı yönlü revize edip 500 baz puanlık bir artış hamlesi ile politika faizinin yüzde 20 seviyesine çekileceği beklentisini fiyatlamaya başladı.

Fakat TCMB, temmuz ayında da piyasa beklentilerinden daha güvercin davrandı ve kimi gazetecilerin kulis bilgilerinden aktardığı doğrultuda politika faizini 250 baz puanlık bir artış ile yüzde 17,5 seviyesine çekti.

İLGİLİ HABER Selvi, ‘ekonomi çevreleriyle yaptığı görüşmeler’ sonucunda faiz öngörüsünü paylaştı Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, ekonomi çevreleriyle yaptığı görüşmelere atıfta bulunarak, Merkez Bankası’nın temmuz ayında faizi yüzde 16,5-17 civarında tutacağını öne sürdü.

2023 yılı yıl sonu TÜFE beklentisi yukarı çekildi

Banka, temmuz ayı PPK açıklamasında enflasyonel baskıların yukarı yönlü olduğunu ifade etmişti. Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı verilere göre temmuz ayında aylık TÜFE yüzde 9,49’a yükselirken, yıllık TÜFE ise 47,83’e çıkmıştı. TCMB ise yıl sonu enflasyon tahmininde yukarı yönlü revizyona gitmiş, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58’e yükseltirken, 2024 yıl sonu tahminini yüzde 33’e güncellemişti. 2025 yıl sonunda ise enflasyonun yüzde 15’e gerileyeceği öngörüsü paylaşılmıştı. Analistler ise TCMB’nin öngörülerini yerinde ve gerçekçi bulduklarını değerlendirmişti.

Enflasyonel risklerin yukarı yönlü olduğu mevcut durumda, TCMB’nin hem büyümeyi koruması, hem de enflasyonla etkin şekilde mücadele edebilmesi ise piyasalar tarafından zor görünüyor. Mevcut koşullarda en makul davranış ise etkin bir faiz politikası ile enflasyonun hızını kestikten sonra büyümeye odaklanmak olarak gösteriliyor.

Bu gelişmelerin ortasında piyasalar ise bugün, TCMB’nin ağustos ayı toplantısında piyasa beklentilerine uygun mu hareket edileceğini yoksa yine güvercin bir adım mı atılacağını görmüş olacak.

Etiketler: enflasyon faiz TCMB PPK
REKLAMI KAPAT X