TCMB’nin bugün açıklayacağı haziran ayı faiz kararında herhangi bir değişikliğe gitmemesi ve politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakması bekleniyor. Peki, kararın dolar/TL üzerinde etkisi olur mu?
TCMB, bugün Para Politikası Kurulu (PPK) haziran ayı toplantısını gerçekleştirecek ve sonrasında haziran ayı faiz kararını açıklayacak.
Hatırlanacağı üzere TCMB, 2024 yılı mart ayında sürpriz bir faiz artışıyla politika faizini yüzde 50 seviyesine çektikten sonra faiz artış döngüsüne ara vermiş ve faiz artışının sonuçlarını beklemeye koyulmuştu. Bu bağlamda, gerek TCMB’den gerekse Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten 2024 yılı mayıs ayında enflasyonda tavan seviyenin görüleceği, sonrasında ise hızlıca dezenflasyon sürecine girileceği yönünde bir öngörüye yönelik açıklamalar piyasalara dezenflasyon sürecinin başlaması için 2024 yılının ikinci çeyreğini işaret etmişti.
Bu bağlamda değerlendirildiğinde haziran ayı PPK toplantısında TCMB’den politika faizine herhangi bir müdahalede bulunmasını beklemek gerçek dışı bir durum olur.
Sonuçların görülmeye başlanacağına dair beklenti ve umutla gerek piyasaların gerekse otoritelerin gözü ise 3 Temmuz 2024 tarihinde açıklanacak olan haziran ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verisinde olacaktır; zira piyasalara vadedilen etkinin görülmeye başlanıp başlanmadığına dair yerli ve yabancı yatırımcının, finans kuruluşlarının vb. yapacağı fiyatlama bu veri üzerinden olacaktır. Burada TCMB ve Bakanlığın gerçekleştirdikleri kendinden çok emin açıklamalar ile birlikte üzerlerinde hayli büyük bir baskı oluşturduklarını ifade etmekte fayda var. Bu kadar kesin bir şekilde işaret edilen dezenflasyon sürecinin arzu edildiği gibi seyretmemesi halinde bu baskı oldukça büyük bir tepki yaratacaktır.
Dezenflasyon süreci hakkında da bir noktayı belirtmekte fayda var. Mayıs ayında TÜFE’de beklenildiği gibi tavan seviye görülmüş olabilir; bunu ancak haziran ayı verisi açıklandığında değerlendirebiliriz. Mayıs ayı verisi piyasa beklentilerini aşmış, aylık bazda yüzde 3,37 yıllık bazda ise yüzde 75,45 olarak kaydedilmişti. Politika faizinin yüzde 50 seviyesinde tutulduğu bir ortamda enflasyondaki artışın halen dizginlenememesi, para ve finans politikasının yeterince sıkı olup olmadığı sorusunu da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla, piyasada dillendirilen küçük ölçekli faiz indirimlerine dahi başlamadan önce aylık enflasyonda yüzde 2’nin altını görmeyi beklemek mantıklı olacaktır; çünkü bu noktada TCMB’nin hata yapma lüksü yok gibi.
Dolar güçlü konumunu korumaya devam ediyor
Gelelim dolara. Dolar, Fed’den beklenen faiz indiriminin uzak bir tarihte başlayacağı beklentisi ve ABD Hazine getirilerindeki tırmanış ile desteklenirken dolar endeksi de özellikle euroda görülen düşük performansla birlikte 106,05 seviyesine dek çıktı, sonrasında ise bir miktar geri çekildi. Yazının kaleme alındığı dakikalarda 105,93 seviyesinde seyretmekte.
Doların bu güçlü performansının dolar/TL üzerinde de etkisi oldu. Hatırlanacağı üzere son dönemde dolarda görülen düşük performansla birlikte Türk lirasının olumlu görüntüsü, TL’nin dolar karşısında pozitif bir görüntü çizmesi ile sonuçlanmıştı. Ancak çarşamba günü dolar/TL 33 seviyesinin üzerini test etti, sonrasında ise yeniden bu seviyenin altında indi. Yazının kaleme alındığı dakikalarda 32,88 seviyesinde seyrediyor. Belirtmek gerekiyor ki bugünkü TCMB kararının piyasa beklentileri doğrultusunda gelmesi halinde, bu kararın dolar/TL üzerinde belirgin bir etkisi olmayacaktır.
Öte yandan oluşabilecek etki, Merkez Bankasının alacağı kararın niteliğine ve Bankanın karar metnindeki ses tonuna bağlı olarak değişiklik gösterecektir.
