TCMB'nin faiz politikası ve işsizlik oranı

Okuma Süresi: 3 Dakika
TCMB'nin faiz politikası ve işsizlik oranı
Hamit Alp Ünlü
11.01.2024 09:14

TCMB’nin yürüttüğü faiz politikası ve ülkedeki işsizlik oranının birbiriyle ilişkisini sizler için inceledik.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılının haziran ayından bu yana faiz artış politikası izliyor. TCMB, enflasyonla mücadele kapsamında yalnızca faiz artırımı yapmakla kalmıyor elindeki farklı enstrümanları da bu bağlamda kullanmaya gayret gösteriyor. Ancak mevcut duruma bakıldığında enflasyonun halen arzu edilen seviyenin çok üzerinde olduğu bir gerçek.

3 Ocak 2024 Perşembe günü, 2023 yılı Aralık ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verileri yayımlandı. Aralık ayı verisine ilişkin olarak farklı beklentiler mevcuttu. Orta Vadeli Plan’a (OVP) göre aralık ayında yıllık TÜFE’nin yüzde 65 olması beklenirken aralık ayı TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre ise yıl sonu TÜFE’deki artış beklentisi yüzde 65,39 seviyesinde kayededilmiş; piyasalar ise yıllık bazda yüzde 65,10 seviyesinde, aylık bazda ise yüzde 3,13 seviyesinde bir artış beklentisi sunmuştu. Geçtiğimiz hafta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı veriler ise aralık ayında yıllık TÜFE’nin yüzde 64,77 aylık TÜFE’nin ise yüzde 2,93 olduğunu gösterdi. TCMB ise aralık ayında yıllık enflasyonda temel mal ve hizmet gruplarında sınırlı yükseliş gözlenirken, enerji ve gıda gruplarındaki artışın daha belirgin olduğunu bildirdi.

Son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından TCMB’nin yaptığı açıklamalarda dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığı belirtildi. Parasal sıkılaşma döngüsünün en kısa zamanda tamamlanmasının öngörüldüğü belirtilirken fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği vurgulandı. Bu açıklamalar faiz artışları sona erse bile, yüksek faiz oranlarının enflasyon düşene dek devam edeceğini gösteriyor. Uzun süre yüksek seyreden faiz oranları ekonomilerde büyüme gibi kimi kalemler açısından yıpratıcı olabilecekken üretici ve tüketici enflasyonunu kontrol altına alabilmek adına izlenen bu politikalar kredi faizlerinin yükselmesi sebebiyle üretici ve tüketiciler açısından farklı sıkıntılara da yol açabilir.

İşsizlik ve faiz politikası ilişkisi

TCMB’nin yüksek enflasyonu kırabilmesi adına yapması gereken en önemli şeylerden biri arzı kırabilmek, harcamayı azaltabilmektir. Yüksek arz ve harcama alışkanlıkları kırılmadan tüketici enflasyonunu kontrol altına alabilmek zor olacaktır; çünkü işsizlik oranının çok düşük olması, talebi azaltmakta yeterli olmayacak ve harcama alışkanlığının devam etmesi enflasyonun düşmesini zorlaştıran bir unsur görevi görecektir.

Hatırlanacağı üzere 10 Ocak 2024 Çarşamba günü 2023 yılının kasım ayına dair işsizlik oranı açıklandı. Açıklanan rakam işsizlik oranının kasım ayında arttığını gösterdi. Eylül ayında yüzde 9,1 olan ve ekim ayında da yüzde 8,5’e gerileyen işsizlik oranı daha sonra yüzde 8,6 olarak revizde edildi. Ekim ayında açıklanan işsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesini işaret etti. Çarşamba günü açıklanacak verinin kasım ayında işsizliğin yüzde 8,7’ye yükseldiğini işaret etmesi bekleniyordu; fakat veri beklentilerden olumsuz olacak şekilde yüzde 9 olarak açıklandı ve arka arkaya yedinci ayda da tek hanelerde seyretti.

Kasım ayında işsizlik oranında artış görülmüş olması ilk bakışta her ne kadar olumsuz bir gelişme gibi dursa da aslında fiyat baskılarının kırılabilmesi adına gelecek için iyi bir haber. En azından TCMB’nin hamlelerinin bir karşılığı olduğunu gösteriyor. ABD gibi, faiz artış döngüsü sırasında istihdam piyasasının gücü sayesinde ayakta kalan ve yüzde 3,1 gibi bir TÜFE oranı ile yüzde 3,7 gibi bir işsizlik oranına sahip olan bir ekonomide bile Fed yetkililerinin sıkı para politikasının ardından ortaya çıkabilecek büyük işsizlik artışından korktukları düşünülürse ve ülkemizdeki mevcut TÜFE seviyesinin yüzde 65 olduğu hatırlanırsa, gerçek tablo daha kolay anlaşılabilecektir.

REKLAMI KAPAT X