TCMB’nin sıkılaşma politikasına rağmen enflasyon neden artıyor?

Okuma Süresi: 4 Dakika
TCMB’nin sıkılaşma politikasına rağmen enflasyon neden artıyor?
Hamit Alp Ünlü
05.09.2023 08:36

TCMB’nin şahin faiz artırım politikasına karşı ağustos ayında hem yıllık hem de aylık TÜFE hız kesmedi.

Dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verilerini açıkladı.

İLGİLİ HABER Ağustos ayı resmi enflasyon rakamları açıklandı! TÜİK verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ağustos ayında yıllık bazda yüzde 58,94 artış göstererek, yılın zirvesine çıktı.

Geçtiğimiz günlerdeki bir analizimizde, İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından açıklanan ağustos ayı İstanbul TÜFE verisinin, ağustos ayı genel TÜFE beklentisinin hayli üzerinde geldiğini; bu durumda TÜİK verilerinin de beklentilerin üzerinde gelmesinin çok muhtemel olduğunu ifade etmiştik. Nitekim öyle de oldu. Temmuz ayında yüzde 9,49 olan ve yüzde 7 seviyesine inmesi beklenen aylık TÜFE yüzde 9,09 olarak, temmuz ayında yüzde 38,21 olan ve yüzde 47,83 seviyesine çıkması beklenen yıllık TÜFE ise yüzde 58,94 olarak açıklandı. Böylelikle enflasyon bu yılın en yüksek seviyesine çıkmış oldu. Böylece TÜFE, ağustos ayında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yıl sonu hedefi olan yüzde 58 seviyesinin de üzerine çıktı.

Dün açıklanan TÜFE verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise sabır ve kararlılık vurgusu yaparak, X hesabından şu satırları paylaştı:

"Enflasyonla mücadelenin biraz zaman alacağını biliyoruz. Geçiş dönemindeyiz. Enflasyonu kontrol altına almak ve daha sonra düşürmek için ne gerekiyorsa (parasal sıkılaşma, kredi politikası ve gelirler politikaları) yapacağız. Sonuçta sabretmemize değecek. Enflasyonla mücadelede kesinlikle kararlıyız."

İLGİLİ HABER Bakan Şimşek'ten enflasyon yorumu: Geçiş dönemindeyiz Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllık yüzde 58,94'e yükselen enflasyon için enflasyonla mücadelenin biraz zaman alacağını bildiklerini söylerek, "Geçiş dönemindeyiz" dedi.

TCMB faiz artırmasına rağmen TÜFE neden artmaya devam ediyor?

Hatırlanacağı üzere ortodoks ekonomi politikalarına dönüş bağlamında TCMB haziran ayında faiz artış döngüsüne başladı ve geçen sürede gerçekleştirilen son 3 toplantıda toplamda 1650 baz puan faiz artışı gerçekleştirerek politika faizini yüzde 25 seviyesine çekti. Uzun süre boyunca faizleri tek hanelerde sabit tutan TCMB’nin faiz artırımına başlamasına karşın enflasyonun neden halen artmaya devam ettiği ise akıllardaki ilk soru oldu.

İkinci soru ise TCMB faiz artırdıkça, politika faizi ve TÜFE arasındaki farkın neden açılmaya devam ettiği oldu. Zira mantıken TCMB faizleri artırdıkça TÜFE’nin hız kesmesi gerekmekte iken; mevcut duruma bakıldığında ağustos ayında yıllık TÜFE’nin 2023 yılının en yüksek seviyesinde olduğu, yıllık TÜFE - politika faizi makasının ise yeniden 34 puan seviyesine dek açılması dikkat çekti.

Objektif bir biçimde değerlendirildiğinde, baz etkisiyle bir miktar düşen ve daha sonra haliyle yükselişe geçen TÜFE ile TCMB politika faizi arasındaki makası bir çıkarım olarak değerlendirmenin şu noktada çok mantıklı olmadığı kanısındayım.

Merkez bankalarının politikaları ve müdahaleleri enflasyon gibi sorunlara karşı birkaç ay gibi çok kısa bir süre zarfında bir reaksiyon almak amacını değil, problemlere daha uzun süreçte ve daha kökten çözümler üretmek amacını taşır. Tıpkı 2001 krizinin ardından Kemal Derviş’in uyguladığı yol haritasının ekonomiye olumlu etkilerinin 2002 - 2010 arası görülmesi, ya da enflasyonla mücadele amacıyla 2022 yılının Mart ayında faiz artırımına başlayan ve o tarihten itibaren aralıksız faiz artıran Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed), faiz artışlarının ekonomiye etkisini görebilmek amacıyla faiz artışına ilk kez 2023 yılının Haziran ayında ara vermesi gibi. Uzun lafın kısası, çok uzun süre çok yüksek enflasyonla ve ortodoks olmayan TCMB politikalarıyla yaşayan Türkiye’de 3 aylık bir faiz artışının ardından enflasyonun hemen dizginlenmesini beklemek biraz fazla iyimser bir yaklaşım olacaktır. Bu sebeple burada Bakan Şimşek’in “sabır” vurgusunun önemli ve yerinde olduğunu düşünüyorum.

Bakan Şimşek’in dikkat çektiği ikinci nokta olan kararlılık da enflasyonla mücadele konusunda çok büyük önem arz ediyor. Zira, yine ABD’den örnek vermek gerekirse; Fed 2022 yılını Mart ayında faiz artışlarına başladığında ülkede yıllık TÜFE yüzde 8,5, aylık TÜFE ise yüzde 1,2 seviyesindeydi. Geride kalan 17 - 18 aylık süreçte ise Fed’in aralıksız faiz artışlarına ve piyasaları da enflasyonla koşulsuz şartsız mücadele edeceklerine ikna etmelerine rağmen temmuz ayında yıllık TÜFE yüzde 3,2, aylık TÜFE ise yüzde 0,2 seviyesinde gerçekleşmişti. Biz ise Türkiye için aylık yüzde 9, yıllık yüzde 59 seviyelerinden ve çok uzun süre izlenmiş ortodoks olmayan ekonomi politikalarından söz ediyoruz. Dolayısıyla faiz artışlarının etkisini görmek için yine sabır ve zaman gerekli. Bu noktada TCMB’nin kararlılık vurgusuna piyasaları da ikna edebilmesi bu dönemin en önemli konularından biri olacak.

Enflasyon ve faiz tahminleri yükseldi

Ayrıca hatırlatmak gerekiyor ki, ABD’li yatırım bankası JPMorgan ve İngiliz bankası HSBC, ağustos ayı enflasyon verilerinin ardından Türkiye için enflasyon tahminlerini yükseltti. HSBC, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 68’e yükseltirken, TCMB’nin eylül toplantısında politika faizinin yüzde 30 seviyesine yükseltilebileceği öngörüldü.

JPMorgan ise 2023 yıl sonu enflasyon tahminin yüzde 65 seviyesine çekerken enflasyonda tepe noktanın 2024 yılının Mayıs ayında yüzde 73 ile görüleceğini öngördü.

Banka ayrıca TCMB’nin politika faizinin bu yıl sonu için yüzde 35’in üzerinde olabileceğini, gelecek sene ise yüzde 45’e çıkabileceğini tahmin etti.

İLGİLİ HABER JPMorgan, Türkiye'ye yönelik enflasyon ve faiz beklentisini yükseltti JPMorgan, Türkiye'de enflasyonun 2024 Mayıs ayında yüzde 73 ile zirve yapmasını beklediklerini ve 2024 yılı için politika faizi beklentilerinin yüzde 45'e çıktığını duyurdu.

Bir sonraki TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı ise 21 Eylül 2023 tarihinde gerçekleşecek ve piyasalar hem Bakan Şimşek’in hem de TCMB’nin kararlılık vurgusu konusunda ne kadar ikna edici olacağını, alınacak faiz kararı sonrası fiyatlayacak.

REKLAMI KAPAT X