TCMB Başkanı Fatih Karahan yönetimindeki ilk PPK toplantısı bugün gerçekleştirilecek. Piyasalar faizlerin yüzde 45 seviyesinde sabit bırakılmasını bekliyor. Peki, yüksek faiz hangi sektör ve hisseleri daha çok etkiliyor? İşte detaylar..
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yeni başkanı Fatih Karahan yönetiminde ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını bugün gerçekleştirecek ve sonrasında saat 14.00'te faiz kararını açıklayacak. Piyasalar, TCMB’den şubat ayında herhangi bir faiz değişikliği beklemiyor. Beklentiler dahilinde bir karar açıklanması durumunda ise politika faizi yüzde 45 seviyesinde sabit kalacak.
Son açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, ocak ayında yıllık tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) artarak yüzde 64,86 seviyesine yükseldiğini; daha kritik bir gösterge olan aylık TÜFE verisinin ise yüzde 6,70 seviyesine çıktığını işaret etmişti. Buna karşın, şubat ayının ilk haftasında gerçekleşen Enflasyon Raporu 2024-I Bilgilendirme Toplantısı'nda Başkan Karahan’ın açıklamaları sonrasında TCMB’den bir faiz artışı beklenmiyordu.
Karahan ise ilgili toplantıda, politika faizinin ocak ayında ulaştığı seviye ve atılan destekleyici adımlar ile dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılığa ulaşıldığını değerlendirmişti. Karahan, şu anda ek faiz artışı gerekliliği görülmediğini ve mayıs ayı sonrasında dezenflasyon dönemine girilmesinin beklendiğini de sözlerine eklemişti.
Öte yandan mayıs sonrasında girilmesi beklenen dezenflasyon döneminin ardından TÜFE’nin yıl sonunda yüzde 36 seviyesine inmesi bekleniyor. Ancak, TCMB’nin açıklamalarından anlaşıldığı üzere, en az yüzde 45’lik faiz oranı enflasyon seviyesinde ikna edici bir gerileme görülene dek bizimle olacak. Yüksek faiz oranı ve yüksek enflasyon görülecek bu dönem, bazı sektörleri ve bu sektörlerde faaliyet gösteren Borsa İstanbul’da (BIST) işlem gören şirket hisselerini etkileyecektir.
Yüksek enflasyon ve faiz, hisseleri nasıl etkiler?
Fiyat baskılarının arttığı dönemlerde, hisse senetlerine ve diğer yatırım araçlarına olan ilgi genellikle artma eğilimindedir. Bunun sebebi, günlük tabir ile “durduğu yerde değer kaybeden” paranın, enflasyonist baskılara karşı yatırım araçlarıyla ve bilhassa borsayla korunmaya çalışılmasıdır. Yatırım eğiliminin yükselmesi sebebiyle, enflasyonun yükseldiği dönemlerde BIST’in de enflasyonla birlikte yükselişe geçtiğini söylemek yerinde olur.
Yüksek faiz dönemleri ise borçlanma maliyetlerini yükseltmesi ve para arzını azaltması sebebiyle genellikle şirketler açısından zor geçen dönemlerde piyasadaki risk iştahının düşmesine yol açmaktadır. Ancak bu konuda istisnalar da bulunmaktadır. Bu istisnalardan birini İktisatçı Mahfi Eğilmez şöyle açıklıyor: “Normal koşullarda faizler ve borsa ters orantılıdır; yani biri artarsa öbürü düşer. Ne var ki bunun da istisnaları var. Eğer borsadaki hisse senetlerinin değerleri, yabancı para cinsinden geçmiş değerlere göre düşük kalmışsa o zaman bu ters görünen durum ortaya çıkabilir. Kurların yükselmesi hisse senetlerinin yabancı para cinsinden daha da ucuzlamasına ve talebin artmasına yol açabilir.”. Türkiye’de kurların sürekli yükseldiği düşünülürse Eğilmez’in sözünü ettiği bu istisnai durum daha iyi anlaşılabilir. Faizlerin genel seçimler sonrasında yükselmeye başladığı ülkemizde de BIST 100 endeksinin 2024 yılına yükselişle başladığı ve 9500 puana adım adım yaklaştığı görülmektedir.
Yüksek enflasyon ve faiz, hangi sektörleri etkileyebilir?
Perakende ticaret sektörü, yüksek enflasyon dönemlerinden nispeten olumlu etkilenen sektörlerden biri olarak gösterilebilir. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde bile talep artışı görülen, fiyat artışlarını tüketiciye çabucak yansıtabilmesi sebebiyle fiyatlama gücünü de yüksek tutabilen perakende ticaret şirketleri bu dönemde yatırımcılar tarafından talep görebilir. BIMAS, MGROS, TKNSA , EBEBK gibi şirketler bu grupta öne çıkan şirketler arasındadır.
Telekomünikasyon sektörü ise enflasyonla ters orantılı ilerleyen; yani yüksek enflasyondan olumsuz, düşük enflasyondan olumlu etkilenen bir sektör olarak göze çarpmaktadır. TCELL ve TTKOM ise bu sektörde öne çıkan şirketlerdendir.
Sigorta şirketleri de dönen varlıklarla ayakta durmaları ve finansal yatırımlarını vadeli mevduat ve eurobond gibi yatırım araçlarıyla değerlendirmeleri sebebiyle yüksek faiz dönemlerinde olumlu performans gösterebilmektedir. AGESA, AKGRT, RAYSG gibi şirketler bu sektörün en hacimli şirketleri arasındadır.